Çocuğunuz için size ve eşinize en uygun ismi bulmak ister misiniz?
Selman İsmiyle Uyumlu Tüm İsimler
Selman isminin anlamı: Özgür, hür. Selman ismi Arapça kökenli bir Erkek ismidir.
Faris İsmiyle Uyumlu Tüm İsimler
Faris isminin anlamı: 1. Atlı, süvari. 2. İyi ata binen. 3. Anlayışlı, sevgili. Faris ismi Arapça kökenli bir Erkek ismidir.
Semiramis: Asur kraliçesinin adı. Mitolojide güvercinlerin hayatını kurtardığı kız çocuğunun adı. Doğu mitolojisinde adı geçen, dünyanın yedi harikasından biri olan Babil’in Asma Bahçelerini kurduran Asur kraliçesi.
Faran: İncil’de Mekke dağlarına verilen isim. Hz. Peygamber’in (s.a.a.) Faran dağlarında zuhur edeceği İncil’de haber verilmiştir.
Selis: Düzgün ve akıcı ifade, söz. Kolay, yumuşak. Boyun eğmiş, bağlı.
Esman: Her şeyin pahası, tutarları, semenleri. Bedeller, kıymetler, değerler
Selışın: Işın seli, aydınlık.
Selah: Alın ve geri vermek
Selvet: Gönül rahatlığı.
Dilman: Dil bilen, güzel söz söyleyen. bk. Dilmen.
Selma: 1.Doğru ve iyi yolda, selamette olma 2.Güzel, hoş kadın
Selver: Önde giden; önder
Ezman: Gök, sema
Peyman: Yemin, ant.
Selvi: Yaz kış yeşil kalan ince uzun bir ağaç
Selinay: Ay gibi parlak ve gür akan su. Selin ve ay kelimelerinin birleşiminden meydana gelmektedir.
Selvican: Selvi gibi uzun boylu olan güzel.
Selcen: Hareketli, coşkulu kimse. İyi huylu ve maharetli.
Şuman: Zambak;güzellik
Leman: Titrek / Parlamak / ekin toplamak
Hanüman: 1. Ev bark, ocak, yuva. 2. Ev halkı, çoluk çocuk.
Selışıl: Işık seli, aydınlık.
Selena: İyilik, dostluk (Kaynak Bilinmiyor). Güzellik, bereketli, yağmur (Kaynak Bilinmiyor). Selena/Selene, Yunan mitolojisi’nde ay tanrıçası.
Seldağ: Dağdan gelen sel gibi coşkulu, hareketli.
Sel: 1. Sürekli yağmurlardan ve eriyen karlardan oluşan taşkın su. 2. Etki ve iz bırakan güçlü durum, davranış.
Selina: Sky veya cennet
Seled: sıkıntı uyarı
Selin: Orta Asya’da yetişen, bodur, sürekli yeşil kalan bir bitki’nin adıdır.
Selmin: Barış yanlısı, barış ve sevgi duygusuyla dolu.
Selenge: Moğolistan’da (Orta Asya) bir nehir.
Keriman: Eli açıklar, cömertler.
Hıraman: Salına salına, naz ve eda ile yürüyen.
Selvinaz: Selvi gibi nazlı nazı salınan.
Selvihan: Selvi gibi uzun boylu olan hükümdar.
Selda: Seldağ, Dağ seli, dağdan inensel
Selamet: 1. Esenlik. 2.Her türlü korku, tasa ve tehlikeden uzak, güvenlik içinde olma. 3. Kurtulma, kurtuluş.
Selenga: Moğolistan’da (Orta Asya) bir nehir.
Iman: (Allah)
Sele: Küçük
Gökduman: Göğe yükselen duman.
Sela: Taş
Selnur: Işık seli.
Selva: 1. Bıldırcın eti. 2. Tih Çölünde bulundukları sürece İsrailoğullarına Allah tarafından kudret helvasıyla birlikte, karınlarını duyurmaları için gönderildiğine inanılan kuş.
Mihman: Konuk, misafir.
Şaduman: Sevinçli, neşeli. - bk. Şadıman
Neriman: Pehlivan, yiğit
Selime: Sağlam, kusursuz, doğru.
Seli: Ay. Gök ile ilgili, göksel, tanrısal.
Selima: Comfort, Barış getirir
Selay: Sel-ay
Özkerman: Sağlam, temiz yürekli kimse.
Berkman: Güçlü, sağlam kişilikli kimse.
Samman: Bakkal
Lokman: Tarihteki en ünlü tabibin adı (Lokman Hekim)
Denizman: Denizci.
Saman: Zenginlik. Rahat, dinçlik. Düzen. Ekinlerin harmanda dövülüp taneleri ayrıldıktan sonra kalan, hayvanlara yedirilen ufalanmış sapları. (Türkçe)
Erman: Erdemli yiğit
Abdurrahman: Rahmet sahibi olan Allah ın kulu.
Kırman: Saçlarına ak düşmüş adam.
Yaman: Güç etki ve beceriklilik sahibi
Özalpman: Özünde yiğit olan kimse.
Duman: Bir maddenin yanmasıyla çıkan kara ve esmer renkli gaz.
Gülerman: Güler yüzlü, güleç kimse.
Oyman: Görüş, düşünce sahibi kimse.
Karaduman: Siyah duman.
German: Hisar, kale. bk. Kirman
Bayman: Varlıklı, saygın kimse.
Ferman: 1. Buyruk, emir. 2. Tanrı buyruğu.
Usman: Akıllı, zeki kimse.
Selekmen: Cömert, eli açık kimse. - bk. Selekman
Yalman: 1. Kılıç, kama, bıçak, mızrak vb.nin ağzı veya ucu. 2. Sarp, dik. 3. Eğik, eğinik.
Eman: Emniyet. Korkusuzluk. Af ve yardım dileme. Eminlik. Himaye etmek, güvence vermek.
Teman: Sağ, güney
Akıman: Cömert, eli açık kimse.
Süleyman: 1. Huzur, sükûn.2. Kur’an-ı Kerim’de adı geçen peygamberlerden biri.Hz.Davud un oğlu
Tarıman: Tarımla uğraşan kimse, rençper.
Çakman: Amacına erişen, ulaşan kimse
Zaman: Vakit, çağ.
Güman: 1. İnanç. 2. Kanaat. 3. İstek, heves. 4. Neşe.
Erkman: Güçlü, etkili, sözü geçer kimse.
Demirman: Demir gibi güçlü, sağlam kimse.
Selis: Düzgün ve akıcı ifade, söz. Kolay, yumuşak. Boyun eğmiş, bağlı.
Korman: Kor gibi ateşli, canlı, hareketli kimse.
Özman: Özü sağlam, iyi kişilikli kimse.- bk. Özmen
Okman: 1. Ok gibi hızlı, güçlü kimse. 2. Okçu.
Selâmettin: Dinin kurtuluşu.
Selok: Sel gibi güçlü, ok gibi hızlı olan.
Numan: 1. Kan. 2. Gelincik
Tarman: Tarımla uğraşan kimse, rençper. - bk. Tarıman
Danışman: 1. Bilgili ve düşüncesinden yararlanmak için danışılan kimse. 2. Bilgin.
Selekman: Cömert, eli açık kimse.
Selâhi: 1. Barış, rahatlık. 2. Sonu iyi ve hayırlı çıkma. 3. Esenleme.
Osman: 1. Toy denilen, kazdan büyük bir kuşun yavrusu / Ateş gibi adam (Odman= Od +Man) Bir tür kuş veya ejderha. 2. Hz. Muhammed in damadı, üçüncü halife. 3. Osmanlı İmparatorluğu nun kurucusu ve ilk hükümdarı.
Kaman: Dağların doruğuna yakın olan yerler.
Çağman: Çağın insanı.
Özerman: Gerçekten yiğit, kahraman, yürekli kimse.
Selçuk: Sel gibi akan
Naaman: hoş
Luqman: Bilinmeyen
Arman: 1. Dürüst, doğru, güvenilir kimse. 2. İstek. 3. Özlem.
Odman: Ateş gibi canlı, coşkulu, hareketli kimse.
Abdelrahman: Rahmân ve Servant
Suleiman: Barış
Selçukkan: Güzel konuşanların soyundan gelen kimse..
Tuman: 1. Nem, çiy. 2. Duman, sis. 3. Şalvar.
Oğuzman: Güçlü, sağlam, iyi yürekli, dost kimse.
Selami: Huzurla, selametle ilgili
Koman: Umut.
Çokman: Topuz, gürz.
Ahiman: sağ kardeşi
Bediüzzaman: Zamanın güzelliği.
Kerman: Hisar, kale. - bk. Kirman
Kocaman: Çok iri, büyük.
Uzman: Belli bir işte, belli bir konuda bilgi, görüş ve becerisi çok olan kimse.
Selman: Özgür, hür
Zalman: huzurlu ve sakin
Seler: Sel gibi coşkun, taşkın kimse.
Abdulrahman: merhametli Tanrı köle
Selâh: 1. Düzelme, iyileşme, iyilik. 2. Barış. 3. Dine olan bağlılık. - bk. Salâh
Günerman: Yiğit soydan gelen aydın kimse.
Selâmullah: Tanrı’nın selamı.
Selçuker: Güzel konuşan kimse.
Selâm: 1. Barış, rahatlık. 2. Sonu iyi ve hayırlı çıkma.
Selahaddin: Dinine bağlı kimse. (Türkçe’de d/t dönüşümünden Selahattin olarak da kullanılır.)
Balaman: 1. İri, büyük. 2. Şişman, gürbüz kimse. 2. Atmaca, doğan vb. yırtıcı bir kuş. bk. Balaban
Salman: Özgür, hür
Acarman: Çevik, becerikli, girişken insan.
Karaman: 1. Esmer, kara yağız insan. 2. Güneybatıdan esen yel.
Êzman: Gök Yüzü
Sağman: 1. Sağlıklı kimse. 2. Eksiksiz, kusursuz, güvenilir kimse.
Tağman: Dağ gibi iri yarı, gösterişli kimse.
Uluman: Ulu, yüksek, saygın kimse.
Selim: İyileşmesi kolay hastalık
Gılman: Cennet’te hizmet gören delikanlılar.
Hıfzırrahman: Merhamet eden, acıyan Allah’ın koruyuculuğu.
Ayman: Ay gibi ışıklı, güzel kimse.
Uman: Umudu olan, bekleyen, umutlu.
Akman: 1. Temiz, beyaz, güzel insan. 2. İhtiyar. Yaşlı kimse
Abdal-Rahman: Merhametlilerin Servant
Hyman: Hayat
Selek: 1. Eli açık, cömert. 2. Düzensiz, savruk.
Kınayman: Çalışkan, etkin kimse.
Yurtman: Yurdunu çok seven kimse.
Ataman: Ata kişi, başkan, önder.
Selahattin: Dinine bağlı kimse.
Talayman: Deniz adamı, denizci.
Selâtin: Sultanlar.
Selam: Barış, rahatlık. Sonu iyi ve hayırlı çıkma. Allah’ın (C.C.) rızasına erişmek için mü’minlerin birbirlerine yaptığı dua. Kuranda bir çok ayette geçer. Örnek; Yunus 25, Nisa 94, Maide 16 vb.
Sakman: 1. Uyanık, akıllı kimse. 2. Sessiz, sakin kimse.
Tomris: Peçenek Türklerinden bir kadın kahraman. Tarihte, Pers Kralı II. Keyhusrev’le savaşmış olan Massagetlerin ünlü kraliçesi. “Tomur veya temir, demir” kelimeleriyle ilgi kuranlar vardır.
Faraşin: Gevdan aşiretine ait yayla
Lyris: Bir arp ya da lir
Charis: zarafet, lütuf
Farise: 1. Atlı, süvari. 2. İyi ata binen. 3. Anlayışlı, sevgili.
Karis: Grace;
Farhana: Keyifli, mutlu
İris: 1. Mitolojide geçen, Tanrıların elçisi ve gökkuşağının simgesi olarak bilinen kızın adı. 2. Çiçek adı. 3. Gözün bir tabakası.
Sineris: Gözümün İçi.
Farida: Benzersiz ve eşsiz
Fariha: Ferah, rahat, sevinçli. bk. Feriha
Cypris: Kıbrıs
Neris: (Çerkesce) Gözde. Gözümün bebeği, gözümün içi. (Arapça) Varis, varis olmak. (Latince) Soylu kadın.
Vilmaris: Deniz Guardian
Farah: Mutluluk, neşe.
Chloris: yeşil
Damaris: Buzağı
Cloris: Chloris varyantı
Farouk-Faruq: gerçeğin kriteri
Fareed: Eşsiz
Rab-Saris: haremağaları baş
Apollinaris: Apollon'a ait
Appolinaris: Güneş Tanrısı
Faris: 1. Atlı, süvari. 2. İyi ata binen. 3. Anlayışlı, sevgili.
Paris: Paris, France
Faran: İncil’de Mekke dağlarına verilen isim. Hz. Peygamber’in (s.a.a.) Faran dağlarında zuhur edeceği İncil’de haber verilmiştir.
Fariq: Benzersiz, Nadir
Farabi: 1. Farap adlı ilden olan kimse. 2. 870-950 yılları arasında yaşamış büyük Türk İslâm düşünürünün adı.
Eris: Zeki, akıllı, uyanık, uslu. (Farsça) Güneş Sistemi’nde bilinen en büyük cüce gezegen. ( (Latince) Yunan mitolojisinde anlaşmazlık ve uyumsuzluk tanrıçası. (Latince)
Dimitris: Toprak seven biri
Faraq: hakikat
İdris: Beyaz renkli çiçek açan bir ağaç cinsi
Thamyris: bir müzisyen kibir için ceza
Demetris: Tanrıça
Oris: Ağaç
Müderris: Medresede ders veren.
Fariji: Teselli
Faruq: yanlış kişiye doğru
Fares: şövalye
Haris: Süngü demiri. Soğuk olan şey. Muhafız. Bekçi. Gözcü. Himaye eden. Bekleyen. Son derece hırslı olan.
Edris: Zengin ve güçlü. İdris isminin farklı telaffuzu olarak da algılanabilir. Bkz: İdris
Farik: Ayıran, ayırıcı.
Maris: Noble (Asalet)
Faruk: 1. Haklıyı haksızdan ayıran, adaletli. 2. Keskin. 3. Hz. Ömer’in lakabı. 4.Bir işi sonuca ulaştıran
Farouk: hakikat
Farid: benzersiz