İsminize en uygun ismi bulmak ister misiniz?
Salima isminin anlamı: sağlıklı, sağlam. Salima ismi Arapça kökenli bir Kız ismidir.
Salima İsminin Anlamı Nedir? Salima İsminin AnaliziSalimah: güvenli, sağlıklı
Zulima: Salome veya Süleyman'ın Variant. Barış, huzur.
Temima: Tamamen dürüst
Wasima: güzel, zarif
Salus: Sağlıklı
Helima: yumuşak, kolay
Rima: Yarık, çatlak, aralık. Dişi ceylan yavrusu (Kaynak Bilinmiyor). Bir roman kahramanı.
Ulima: akıllı, zeki
Saltanat: Sultanlık, hükümdarlık.
Afraima: bereketli
Salıkbike: Tavsiye edilen, beğenilen kadın.
Sallie: prenses
Saliha: İyi, yarar, yetkili, hakkı olan
Alima: Öğrenilmiş, Wise
Naima: Konfor, huzur, barış, huzur
İklima: İklima isminin anlamı internet ortamında “Adem a.s ilk kız çocuğu dünyaya gelen en güzel 3 kadından biri” olarak geçmektedir ancak bu bilginin herhangi bir kaynağı yoktur. Tamamen uydurulmuş bir isim ve anlam olabilir. Güncelleme (17.03.2014) Yaptığımız son araştırmalarda İsrailiyat kaynaklarda İklima ismi geçmektedir. İklima olarak değil de Aklima olarak geçmektedir. Aklima isminin Türkçe’ye İklima olarak geçmiş olabileceğini düşünüyoruz. Aklima yada İklima İsrail kaynaklarında Hz. Adem’in (as) ilk kız çocuğunun ismi olarak geçiyor. Kabil ile birlikte dünyaya gelen ikiz çocuk.
Saima: Açlık Kadın
Salima: sağlıklı, sağlam
Nursima: Işıklı, aydınlık yüz.
Salwa: Teşvik, konfor, Comfort, aydınlatma
Selima: Comfort, Barış getirir
Sima: . 1. Yüz, çehre, beniz. 2. Kimse, insan, tip.
Saleema: Sağlıklı, Korumalı
Karima: Noble, cömert
Meleksima: Melek yüzlü kadın. Çok güzel yüzlü olan. Melek ve Sima isimlerinin bir araya gelmiş hali. Bkz: Melek ve Sima
Fatima: Weans olanlar
Salise: Üçüncü.
Cosima: Sistem
Nadhima: Mutluluk
Jemima: Güvercin
Salkım: 1. Üzüm gibi birçoğu bir sap üzerinde bir arada bulunan yemiş. 2. Üzerinde kısa saplı dallar bulunan çiçek topluluğu. 3. Akasya.
Zosima: Hayat dolu
Gülsima: Gül yüzlü.
Mima: Güvercin
Aysima: Çehresi, yüzü ay gibi parlak, nurlu, ışıklı, kutlu, uğurlu olan.
Salime: Eksiksiz, sağ, sağlam
Salınbike: Salınan, nazlanan kadın.
Salâhi: İyilikle, barışla ilgili.
Sallai: Bir yüceltilmesi bir sepet
Salurbay: Eli kılıç tutan bey.
Salaman: Barış
Saltuk: Hiç bir koşul ve denetime bağlı olmayan
Salih: İyi, yararlı, yetkili
Saloman: Huzurlu
Salgur: Saldıran, saldırgan.
Saltık: 1. Kendi başına var olan, bağımsız, koşulsuz, mutlak. 2. Salıverilmiş, bırakılmış, azat edilmiş, özgür.
Sallu: Bir yüceltilmesi bir sepet
Salcan: Coşkulu, taşkın yaradılışlı, hareketli olan kimse. - bk. Selcan
Salathiel: er ya da tanrı ödünç
Sal: 1. Bir tür ilkel ırmak veya deniz taşıtı. 2. Boy. 3. Yel, rüzgâr. 4. Büyük sarp kaya. 5. Kıyı, kenar.
Salmon: huzurlu, mükemmel, o ödülleri
Salıkbey: Tavsiye edilen bey.
Saltukalp: Özgür yiğit.
Saldam: Ciddilik, ağırbaşlılık.
Salim: Eksiksiz, sağ, sağlam
Salık: 1. Haber, bilgi. 2. Tavsiye.
Salam: Barış
Salman: Özgür, hür
Salâhattin: bk. Selâhattin
Salis: Üçüncü.
Salâr: Başkumandan, başbuğ, önder.
Salkın: 1. Güneşsiz, serin. 2. Soğuk rüzgâr.
Salem: Barış Mirası
Salur: 1. Kılıç. 2. Oğuzların Üçok boyuna bağlı bir Türk kabilesi.
Salan: 1. Otlak, mera. 2. Dinlendirilen tarla, toprak.
Sala: Sırayla ekimde, köyce ekime ayrılan yer.
Saltı: Gezgin, yolculuk eden.
Salâh: 1. Düzelme, iyileşme, iyilik. 2. Barış. 3. Dine olan bağlılık.
Saladin: imanla kurtuluş