İsminize en uygun ismi bulmak ister misiniz?
Er isminin anlamı: 1. Erkek. 2. Kahraman, yiğit. 3. Aşamasız asker. Er ismi Türkçe kökenli bir Erkek ismidir.
Er İsminin Anlamı Nedir? Er İsminin AnaliziAhlal: Samimi dostlar, yâranlar.
Şazimet: Kimseye benzemeyen, farklı, tek, eşsiz. Ayrıca bkz: Şaziment
Adira: Güçlü
Sophy: Bilge
Günal: Gün al yaşa, kızıl renkli güneş
Gülşen: Gülistan / Gül bahçesi
Eura: Euridice, sağ
Persis: İran kadın
Yüsra: Sol taraf. Sol el.
Isibeal: Ben, Allah'a yemin ederim Toe
Koren: bakire
Züleyha: Su perisi.
Esek: iddia
Güldünya: Dünyanın güzeli.
Payidar: 1. Saygın, rütbeli. 2. Kalıcı.
Gönülay: Gönlü ay gibi parlak, temiz olan.
Anait: Kalp; iyiliğin, mutluluğun, bereketin nefesi/rüzgarı
Maşuka: Sevilen, sevilmiş kimse.
Kadem: 1. Uğur. 2. Ayak.
Nurtane: Parlak ve ışıklı olan.
Etel: Asil
Ayasun: "El uzat" anlamında kullanılan bir ad.
Ayferim: "Ay ışığım" anlamında kullanılan bir ad.
Sarmaşık: Koyu yeşil renkli, değişik biçimli yaprakları olan tırmanıcı bir bitki.
Katun: bk. Kadın
Celena: ay
Açılay: “Ay gibi doğ, ay gibi açıl” anlamında kullanılan bir ad. Ayın dolunay halinde olmaya başlaması
Leitha: unutkan
Mirem: hayata küsmüş
Açangül: Açmış gül. Dünyaca tanınmış, ünlü.
Güner: Güneşin doğma zamanı. Tan Vakti.
Amarisa: Tanrı tarafından verilen
Çolpan: 1. Çoban yıldızı. 2. Aciz, beceriksiz, zavallı. 3. Zühre, venüs.
Nurışık: Işık, aydınlık, parlaklık.
Asmin: Dağ çiceği.
Andreya: andrew erkek cesur kadın formu
Ahuda: Sevgili
Günçiçek: Ayçiçeği. bk. Günçiçeği
Ayşehan: Rahat ve huzur içinde yaşayan sultan.
Masal: Genellikle halkın yarattığı, hayale dayanan, sözlü gelenekte yaşayan, çoğunlukla insanlar, hayvanlar ile cadı, cin, dev, peri vb. varlıkların başından geçen olağanüstü olayları anlatan edebî tür
Defne: Yaprakları güzel kokulu, yaz kış yeşil olan bir ağaç türü
Lilie: nilüfer
Akantha: Diken
Müdrike: Anlama gücü.
Übeyde: 1. Küçük köle, kölecik. 2. Kul.
Yordana: Elçi bir
Punar: bk. Pınar
Sadegül: Bir gül kadar sade, temiz ve güzel olan.
Gülnihal: Gül fidanı
Gulan: Yılın beşinci ayı, Mayıs
Jessenia: çiçek
Anushka: tercihen bir
Alisha: Asil kökenli
Sidre: Cennetteki son ağaç. İnsanoğlunun bilim ve sanatta ulaşabileceği son nokta.
Ceres: büyümeye
Masume: 1. Günahsız, suçsuz. 2. Küçük çocuk. 3. Temiz, saf.
Ortanca: 1.Yaş bakımından üç kardeşin büyüğü ile küçüğü arasında bulunan. 2. Büyüklük, irilik bakımından üç nesne arasında sondan veya baştan ikinci gelen. 3. Lati Taşkırangillerden, kırmızı, pembe veya mor renkli çiçeklerini yaz başında açan, gölgelik yerlerde yetiştirilen bir süs bitkisi.
Hezir: bir bataklık dönüştürdü
Mesure: Rivayet yoluyla öğrenilmiş olan ünlü, önemli haber.
Tamara: Van gölü efsanesinde adı geçen kız.
Nesibe: Soylu, soyu temiz.
Faize: 1. Başarı kazanan. 2. Taşan, coşan.
Daime: Sürekli, sonsuz.
Tomurcuk: Bir bitkinin üzerinde bulunan ve ileride sap, çiçek veya yaprak verecek olan filiz.
Sezan: "Sezerek an, hatırla" anlamında kullanılan bir ad.
Evike: Hayat
Saide: 1. Mutlu, uğurlu. 2. İbadet etmiş, Allah’a karşı görevlerini yapmış kimse.
Kyria: cetvel
Simhan: Gümüş gibi parlak olan.
Catalyn: berrak saf
Şeydanur: Sevgisi nedeniyle çılgına dönmüş güzel.
Fergün: Aydınlık, ışıklı gün.
Tamam: Arka arkaya doğan kız çocuğundan sonra erkek çocuk olması dileğiyle konulan bir ad.
Fazilet: Erdem / İyi huyların tümü
Danit: Tanrı benim yargıçtır
Begün: Saygıdeğer kadın
Taciser: Baş tacı, en çok sevilen, sayılan kimse.
Dilhun: İçi kan ağlayan.
Aygür: Ay gibi parlak ve gür.
Timandra: Eren Man
Serda: Ser ve Da kelimelerinden oluşan bir isimdir. Başı yüce anlamına gelmektedir. Ermenice’de “sevgi ver” anlamı taşımaktadır.
Gülnazik: Menekşe.
Kolette: halkların zafer
Hestia: Ev
Daniella: Tanrı benim yargıçtır
Biricik: Tek, bir tane, emsalsiz
Achor: çaba
Cleo: Babanın ün
Ishma: ıssızlık hayret denir
Necmiye: Yıldızlarla ilgili, yıldızlara ait
Aaliyah: Heyecanlı, Nobel, Taking Off
Behra: Ondan dolayı, ona binaen, onun için. (Kaynak Bilinmiyor)
Gaye: Amaç , erek, varılmak istenen hedef
Mehtiye: Doğru yolu bulan, hidayete eren. - bk. Mehdiye
Ecren: Ecir, ücret, mükafat, hediye, karşılık. Allah’ın hediyesi anlamını taşımaktadır. Kuran’da 3 ayette geçiyor. (Talak 5, Kalem 46, Müzemmil 20)
Gulnara: Nar Çiçeği
Hinda: Arka
Ayishah: Itme
Barlas: Kahraman, savaşçı.
Tunçer: bk. Tuncer
Aygut: Karşılık, mükâfat.
İl: Yurt, ülke, devlet, halk.
Fezai: Uzayla ilgili, uzaya ait.
Abidin: İbadet eden, tapan kullar.
Somel: Doğru, katışıksız, güçlü eli olan kimse.
Ular: Erkek keklik.
Doğanhan: Doğan, dünyaya gelen hükümdar.
Süvari: 1. Atlı. 2. Gemi kaptanı.
Üster: Saygın, değerli kimse.
Soysaltürk: Soyu geniş olan Türk.
Elnaam: tanrılar adalet
Erson: Sonuncu doğan erkek çocuk.
Özdeğer: Özü değerli olan kimse.
Dishan: bir harman
Melkum: Şafakı selamlama
Hiçsönmez: Hiç sönmeyen, her zaman ışık ve aydınlık saçan.
Onbulak: On kaynak.
Fathi: fatih
Göksan: Saygın kimse.
Dalayer: Deniz adamı.
Ünüvar: Ünlü, tanınmış kimse.
Erkal: "Her zaman yiğit kal" anlamında kullanılan bir ad.
Tutel: "El tut, yardım et" anlamında kullanılan bir ad.
Millo: Kureten kültü içinde görevlileri
Okuşlu: Zeki, akıllı, anlayışlı.
Lior: Benim ışık
Perit: Öncü, önder, lider. (Çerkesce) Arnavut mitolojisinde beyazlara bürünmüş kadın dağ ruhları şeklinde yaratık.
Doğuhan: Doğuda bulunan hükümdar.
Shemiramoth: göklerin yüksekliği
Bedi: 1. Eşi ve benzeri olmayan, eşsiz. 2. Yeni, görülmemiş.
Omega: Yunan harfi
Deniztekin: Deniz adamı, denizci.
Mülket: Ülke.
Görgünay: Görgülü, bilgili kimse.
Baytal: 1. Kısrak. 2. Bayır, yokuş.
Tümay: Dolunay
Özan: Özü temiz kimse.
Törehan: Eksiksiz, kusursuz hükümdar.
Jehovah-Shammah: Lord
Mutlutekin: Mutlu hükümdar.
Mahmud: Övülmüş, övülmeye değer. Makam-ı Mahmud: Hz. Muhammed’in en büyük şefaat makamı, cennet.
İlpars: Ülkenin en güçlü kimsesi.
Jozua: Yahve kurtuluştur
Özyörük: Gerçek yörük.
Miron: Mür
Chesed: Bağışlayıcı
Arıkhan: Temiz, dürüst hükümdar.
Pinchas: Kehanet
Erdibay: Olgun, ermiş, saygın kimse.
Tokhan: Gözü tok hükümdar.
Irijah: Rab korkusu
Radi: Boyun eğen, kabul eden, rıza gösteren. - bk. Razı
Saip: 1. Yanlışlık yapmayan, yanlışsız, doğru. 2. Amaca, hedefe uygun. 3. Amaca ulaşan.
Ada: Deniz veya göl suları ile çevrilmiş küçük kara parçası.
Adnan: Eski Türk isimlerinden / İki gökyüzü, iki cennet anlamında. Bir yere yerleşip ikamet eden, mukim.Cennette ölümsüzlüğe kavuşan kimse.
Tecelli: 1. Görünme, belirme. 2. Kader, talih. 3. Allah’ın lütfuna kavuşma.
Ronî: Göz Işığı
Stamatios: Durdurmak
Üçe: 1. Yüce, yüksek. 2. Arka.
Tokuşhan: Savaşçı hükümdar.
Tunçal: bk. Tuncal
Ziyat: Fazlalık, çokluk.
Sübaş: Askerin başı, komutan. - bk. Sübaşı
Özgenç: Özü genç kimse.
Tanağar: Sabah vaktindeki alaca karanlık.
Tevhit: 1. Birkaç şeyi bir araya getirme, birleştirme. 2. Allah’ın birliğine inanma.
Kobe: o topuk tutuş
Ataroth-Addar: güç kron
Tekçe: 1. Bir topluluk oluşturan şeylerin her biri. 2. Tek başına, yalnız. 3. Yegâne, eşsiz, benzersiz.
Uyguralp: Uygar, medeni yiğit.
Misael: Bilinmeyen
Mukhtar: seçilmiş
Mülhim: İlham veren, içe doğduran, esinlendiren.
Abdülevvel: Herşeyin evveli, ilk olan, varlığının başlangıcı bulunmayan Allah ın kulu.
Farik: Ayıran, ayırıcı.
Tokgöz: Açgözlü olmayan.
Celali: Yüceliğe mensup.
Siraj: lamba
Mutlubay: Mutlu kimse.
Özgüner: Kendine özgü nitelikleri olan kimse.
Yalgı: 1. Büyü, sihir. 2. Yalnız.
Hiero: kutsal
Asal: Başlıca, esaslı, temel.
Agah: Bilgili / Bilen / Haberli / Uyanık
Malkoçoğlu: Kale koruyucusunun oğlu.
Zoltar: Hayat
Besim: Güler yüzlü
Dalgıç: Genellikle özel donanımla su yüzeyi altında çalışmayı meslek edinen kimse.
Erem: Ulaşmak, kavuşmak için çaba gösteren
Fırat: Ön Asya’nın en büyük nehridir. Diyadin civarında çıkar, Anadolu’nun doğu taraflarına kadar gelip Mezopotamya’yı dolaştıktan sonra Irak’ta Dicle ile birleşerek Basra Körfezi’ne dökülür.(Asurca) Geniş akarsu.
Varaka : Yaprak Yazılı kâğıt. Altın, gümüş veya başka madenler dövülerek oluşturulan ince, parlak yaprak, altın varak, gümüş varak.
Öğünç: Övünmeye yol açan, övünülecek şey. - bk. Övünç
Arlan: “Utanç duy” anlamında kullanılan bir ad.
Hadi: (Arapça)1. Yenilene yardım eden, yardımcı. 2. Hidayet eden, doğru yolu gösteren. Kılavuz, rehber. 3. Önde giden kimse. 4. Mızrak ucu.
Mebrur: Hayırlı, beğenilmiş, makbul.
Havi: İçine alan, kaplayan.
Yakar: pahalı, değerli, kıt
Yörük: 1. Göçebe. 2. Çabuk yürüyen, hızlı.