İsminize en uygun ismi bulmak ister misiniz?
Sala isminin anlamı: Sırayla ekimde, köyce ekime ayrılan yer. Sala ismi Türkçe kökenli bir Erkek ismidir.
Sala İsminin Anlamı Nedir? Sala İsminin AnaliziJaala: yaban keçisi
Saltanat: Sultanlık, hükümdarlık.
Hala: 0,, Glory, halo
Adala: Fuar, sadece
Salwa: Teşvik, konfor, Comfort, aydınlatma
Samala: Tanrı istedi
Sallie: prenses
Cala: Kale
Salise: Üçüncü.
Salima: sağlıklı, sağlam
Ursala: Küçük
Saliha: İyi, yarar, yetkili, hakkı olan
Salimah: güvenli, sağlıklı
Salus: Sağlıklı
Jala: Hayırsever \u003cbr /\u003e Saflık, notlar
Salime: Eksiksiz, sağ, sağlam
Magdala: Kule, şehir
Micheala: tanrı yakın
Ayala: Ahu
Amala: Kuş, sevgili
Alala: savaş tanrıçası
Salıkbike: Tavsiye edilen, beğenilen kadın.
Mala: Çelenk
Salınbike: Salınan, nazlanan kadın.
Saleema: Sağlıklı, Korumalı
Salkım: 1. Üzüm gibi birçoğu bir sap üzerinde bir arada bulunan yemiş. 2. Üzerinde kısa saplı dallar bulunan çiçek topluluğu. 3. Akasya.
Salıkbey: Tavsiye edilen bey.
Lala: 1. Çocuğun eğitim ve öğretimiyle görevli kimse. 2. Köle. 3. Padişahların sadrazamlara hitap ederken kullandıkları san.
Saloman: Huzurlu
Pala: Kısa, geniş kiliç
Oğuzbala: Güçlü, kuvvetli çocuk.
Salık: 1. Haber, bilgi. 2. Tavsiye.
Saltı: Gezgin, yolculuk eden.
Salâh: 1. Düzelme, iyileşme, iyilik. 2. Barış. 3. Dine olan bağlılık.
Salathiel: er ya da tanrı ödünç
Bozbala: Yiğit delikanlı.
Salan: 1. Otlak, mera. 2. Dinlendirilen tarla, toprak.
Sallai: Bir yüceltilmesi bir sepet
Salcan: Coşkulu, taşkın yaradılışlı, hareketli olan kimse. - bk. Selcan
Özbala: Öz çocuk.
Salaman: Barış
Saltukalp: Özgür yiğit.
Saltık: 1. Kendi başına var olan, bağımsız, koşulsuz, mutlak. 2. Salıverilmiş, bırakılmış, azat edilmiş, özgür.
Aybala: Ay gibi çocuk, Ay gibi parlak ve güzel çocuk.
Salâhattin: bk. Selâhattin
Sal: 1. Bir tür ilkel ırmak veya deniz taşıtı. 2. Boy. 3. Yel, rüzgâr. 4. Büyük sarp kaya. 5. Kıyı, kenar.
Salgur: Saldıran, saldırgan.
Salâr: Başkumandan, başbuğ, önder.
Sala: Sırayla ekimde, köyce ekime ayrılan yer.
Salmon: huzurlu, mükemmel, o ödülleri
Salurbay: Eli kılıç tutan bey.
Salih: İyi, yararlı, yetkili
Salur: 1. Kılıç. 2. Oğuzların Üçok boyuna bağlı bir Türk kabilesi.
Saltuk: Hiç bir koşul ve denetime bağlı olmayan
Özpala: Gerçekten yiğit kimse.
Salem: Barış Mirası
Hanzala: Eshâb-ı kirâmdan Hanzala hazretleri. Uhud şavaşında şehit olmuştur. Hanzala hazretleri henüz yeni evlendiği günün gecesi, Uhud harbi haberini alır almaz boy abdesti alma fırsatını bulmadan Uhuda gitmek üzere hemen sahâbenin arkasından koşmaya başlamış ve eshâbının arasına katılmıştır. Uhud Savaşı´nda şehit olmuştur.
Salman: Özgür, hür
Kala: 1. Kale, hisar. 2. (T.) Atmaca.
Sallu: Bir yüceltilmesi bir sepet
Salkın: 1. Güneşsiz, serin. 2. Soğuk rüzgâr.
Saldam: Ciddilik, ağırbaşlılık.
Salis: Üçüncü.
Saladin: imanla kurtuluş
Salam: Barış
Salim: Eksiksiz, sağ, sağlam
Salâhi: İyilikle, barışla ilgili.
Bala: Küçük çocuk, Yavru, Korunması gereken