İsminize en uygun ismi bulmak ister misiniz?
Karine isminin anlamı: övme. Karine ismi Ermenice kökenli bir Kız ismidir.
Karine İsminin Anlamı Nedir? Karine İsminin AnaliziSekine: 1. Sakin olma, dinlenme. 2. Gönül rahatlığı, huzur, erinç. 3. Din görevlerini yerine getirmekten doğan sevinç ve huzur.
Josephine: katma
Armine: İbranice isim.(bkz. Emine).
Madelaine: Magdalena varyantı
Nursine: Işıklı, aydınlık göğsü olan.
Karadut: Siyah renkli dut.
Tahsine: 1. Beğenme, alkışlama. 2. Güzelleştirme.
Edeline: Born asalet
Bihine: En iyi, çok iyi, seçkin.
Karyan: karanlık bir
Seraphine: asil, yanan
Karye: Köy. Kasabadan küçük olan yerleşim yeri. Kuran’da bir çok ayette geçmektedir (Örn: Bakara 58, 259).
Karmen: Kırmızböceğinden elde edilen parlak kırmızı saydam boya ve bu boyanın rengi.
Egine: Güneşe özlem
Metine: Sağlam, dayanıklı, güçlü.
Aysine: (aysi:ne)
Karisa: çok sevgili
Jaine: Merhametli olan Tanrı
Malvine: Yumuşak
Jensine: Tanrı'nın uzlaştırılması
Muine: Yardım eden, yardımcı.
Kariina: bulundu
Jarine: Boer
Rekine: 1. Gururlu, ağırbaşlı. 2. Saygın yüce, yüksek.
Şahine: Şahin gibi kadın. Öşür memuru (Osmanlı döneminde tarım vergilerini alan memur).
Semine: Çok değerli. - bk. Semin
Mihine: Büyük, ulu.
Delphine: yunus
Kine: Minyon tipli bayan
Kareena: saf, masum, f arkadaşım
Hazine: 1. Altın, gümüş, mücevher gibi değerli eşya, servet. 2. Büyük bağlılık duyulan, değer verilen kimse.
Amine: 1. İnanılır, güvenilir. 2. Sakıncasız, tehlikesiz. 3. Yüreğinde korku olmayan, korkusuz. bk. Emine
Sheine: Temiz Görüntü
Alline: Noble, samimi, rakip kuş,
Nerine: deniz Nereid bir
Karaca: 1. Geyikgillerden, boynuzları küçük ve çatallı bir av hayvanı. 2. Esmer.
Kardan: Kar gibi, ak, beyaz, temiz, saf.
Evangiline: iyi bir haber getirir
Sine: 1. Göğüs. 2. Gönül, yürek. 3. İç, derinlik.
Joyceline: ay görmek için bir neşeli, mutlu
Karissa: Okşamak
Zemine: Yer, yeryüzü. Temel, dayanak. Konu, tema. NOT: Zemine ismi Farsça Zemin isminin “e” eki alıp kız ismi olarak söylenişidir.
Karsu: Kar suyu, baharda dağların zirvesinden eriyerek akan su.
Define: 1. Toprak altına gömülerek saklanmış para veya değerli şeyler. 2. Değerli, önemli, az bulunur nitelikte kimse.
Karyağdı: Karlı günde doğan beyaz tenli kız çocuklarına verilen bir ad.
Ferzine: Bayan vezir
Narine: Kadın,hanım
Katharine: Saf
Aikaterine: kutsal
Emine: (Ar.) Ka. - 1. Arapça’daki Amine kelimesinin Türkçeleştirilmiş şeklidir. 2. Peygamberimizin annesi,inanılır güvenilir
Adine: Savunmasız
Mübine: 1. İyiyi ve kötüyü ayıran. 2. Açık, besbelli.
Türkine: Türk gibi güzel.
Ambrosine: Ilahi
Sakine: Oynamayan, kımıldamayan, durgun
Karmelita: Rab `ın bağ
Karima: Noble, cömert
Karlyn: Freeman, adam, Ahbap
Madeline: Magdala, yükselmiş biri, bir yüksek kuleden Kadın
Karakız: Esmer kız.
Koline: saf
Delfine: yunus
Amhrosine: Ölümsüz
Madeleine: Magdala Kadın
Karsel: Karın erimesiyle oluşan sel.
Muhsine: İyilikte, bağışta bulunan, ihsan eden.
Karanfil: Güzel renkli çiçekler açan bir süs bitkisi.
Mine: Maden eşya üstündeki renkli sır tabakası
Sherine: Düz
Karis: Grace;
Karnaim: boynuzları
Mümine: 1. Tanımış, iman etmiş. 2. İslam dinine inanmış, Müslüman.
Karine: övme
Karessa: çok sevgili
Micheline: Hangi
Karmit: Rab `ın bağ
Nanine: Merit, tarzı. Anne varyant
Fatine: Zeki, akıllı, anlayışlı, kavrayışlı kimse.
Kareem: Cömert
Karpos: Kâr
Kargı: 1. Eskiden silah olarak kullanılan, ucu sivri demirli, ağaçtan yapılmış uzun sırık. 2. Kamış, saz.
Karakalpak: Orta Asya´da yaşayan bir Türk boyu.
Karaalp: Esmer, kara yağız yiğit.
Kartal: Yırtıcı bir tür kuş
Kartay: Yaşlı, pir.
Karaoğlan: Esmer renkli çocok.
Karatekin: Esmer kimse.
Karaçay: Bir Türk kavminin adı.
Karamık: Dağlarda kendi kendine biten ve ilkbaharda çiçek açan, saçma büyüklüğünde, üzüm biçiminde meyveleri olan dikenli bir bitki, çalı. - bk. Karamuk
Karaer: Kara yağız, esmer yiğit.
Karık: 1. Bağ ve bahçelerde sebze ekmek için ayrılan bölümler. 2. Karışık, karışmış.
Karayel: Kuzeybatıdan esen, genellikle soğuk yel.
Karakaya: Güçlü, kuvvetli esmer kimse.
Karabaş: 1. Hiç evlenmemiş erkek, bekâr. 2. Evlenmeyen rahip. 3. Kışa dayanıklı sert buğday.
Karanalp: Kara yağız, kahraman yiğit.
Karsten: İsa şöyle bir
Karlu: Karlı.
Karabörü: İşini iyi bilen esmer kimse.
Karakurt: Deneyimli esmer kimse.
Karapars: Güçlü, kuvvetli esmer kimse.
Karabuğra: Deve gibi boylu boslu olan kimse.
Karaman: 1. Esmer, kara yağız insan. 2. Güneybatıdan esen yel.
Karataş: Siyah taş, hacerülesvet.
Karan: 1. Kahraman, yürekli. 2. Karanlık.
Karasu: Ağır akan su.
Karatün: Karanlık gece.
Karlık: Kar kuyusu.
Karhan: Tarihte bazı kavimlerde hanlara verilen san.- bk. Karahan
Karakan: Bir tür dağ ağacı.
Karakoca: 1. Saçı sakalı ağarmayan yaşlı adam. 2. Büyümeden yaşlanan kavruk ağaç.
Karapet: Güneş ışıklarının efendisi, güneş
Kargın: 1. Taşkın su. 2. Bol, çok. 3. Doymuş, tok. 4. Erimiş buz ve kar parçalarının oluşturduğu akarsu. 5. Çağlayan.
Karamuk: Dağlarda kendi kendine biten ve ilkbaharda çiçek açan, saçma büyüklüğünde, üzüm biçiminde meyveleri olan dikenli bir bitki, çalı.
Kartekin: Kar gibi saf, temiz kimse.
Karabet: Yakınlık, hısımlık, akrabalık.
Karacan: Esmer kimse.
Karaduman: Siyah duman.
Karasungur: Soğukkanlı, sakin esmer kimse.
Karakoyun: Uysal, ılımlı esmer kimse.
Karasüyek: Eski Türklerde soylular karşıtı olan halk katmanı.
Kardeş: 1. Aynı ana babadan doğmuş veya ana babadan biri ayrı olan çocukların birbirine göre adı. 2. Çok yakın arkadaş, dost.
Karakaş: Gür ve kara kaşları olan kimse.
Karluk: Türk boylarından biri.
Karadağ: Bulutlarla kaplı dağ.
Kara: 1. En koyu renk, siyah. 2. Zenci, esmer.
Karanbay: Kahraman, yürekli kimse.
Karaboğa: Güçlü, kuvvetli esmer kimse.
Karındaş: Kardeş.
Karabey: Esmer, yağız bey.
Karayağız: Koyu esmer kimse.
Karabay: Esmer, yağız kimse.
Karamut: Kara baht, kötü şans.
Karabulut: Koyu esmer renkte büyük yağmur bulutu.
Kardelen: Karda yaşayabilen çiçek
Karlukhan: Karluk boyunun hanı.
Karaçelik: Kuvvetli, güçlü esmer kimse.
Karaşın: Esmer.
Karakuş: Kartal cinsindan kuşlara verilen genel ad.
Karacı: 1. Gönül alan. 2. Gözetleyici.
Karaörs: Kuvveti, güçlü kimse.
Karim: cömert
Karmel: Bağ
Karadeniz: Türkiye´nin kuzeyindeki büyük deniz.
Karun: Çok zengin kimse. Kur’an’da kendisinden çok zengin olarak söz edilen ve bütün mal varlığı bir anda yok olan kişi. Kuran’da Ankebut 24, Mu’min 39, Kasas 76 ve 79. ayetlerde geçer.
Karabatak: 1. Balıkla beslenen, gagası uzun ve sivri kara tüylü bir deniz kuşu. 2. Geleceğini düşünmeden yaşayan, savurgan.
Karatan: Şafak sökmeden önceki alaca karanlık.
Karaçar: Kötü ruhlar.
Karakucak: 1. Sarılma, kucaklama, kavrama, tutuşma. 2. En eski Türk güreş biçimi.
Karabuğday: Tohumları için yetiştirilen bir yıllık bitki.
Karin: Yakın. Yakınında olan. Yakın dost. Nail olan. Hısım komşu. Kuran’da geçmektedir. (Kaf 23-27). Japonca anime ve manga serisi Naruto’da kurgusal bir karakterdir.
Karabükey: Güçlü güreşçi.
Karadoğan: Esmer olarak dünyaya gelen.
Kargınalp: Coşkulu, taşkın, hareketli yiğit.
Karahan: Tarihte bazı kavimlerde hanlara verilen san.
Karademir: Güçlü, kuvvetli esmer kimse.
Karabudun: Esmer milletten olan.
Karcan: Esmer kimse. bk. Karacan
Karacakurt: Yaşlı ve deneyimli esmer kimse.
Karakoç: Delikanlı, yiğit esmer kimse.
Karatay: Anadolu Selçuklu devlet adamı.
Karacabey: 1. Esmer bey. 2. Kahramanlığıyla ün salmış bir Türk komutanı.
Karamürsel: 1. Marmara Denizi kıyılarında işleyen küçük teknelere verilen ad. 2. Marmara bölgesinde Kocaeli’nin ilçe merkezi.
Karasal: Kara ile ilgili.