İsminize en uygun ismi bulmak ister misiniz?
Jo isminin anlamı: Yahve zarif. Jo ismi İngilizce kökenli bir Kız ismidir.
Jo İsminin Anlamı Nedir? Jo İsminin AnaliziCihanbanu: Dünyanın hanımefendisi.
Efil: Hafif, kesintili ve yavaş bir biçimde (rüzgâr esmek, kar yağmak, saç dalgalanmak)
Behice: Şen, güzel, güler yüzlü ve şirin.
Yurtsevin: "Ülkenizi sevin" anlamında kullanılan bir ad.
Dasha: Yahve hediye
Candra: Ay
Perrin: Gezgin. (Latince) Kaya. (Yunanca)
Sarıçiçek: Sarı renkli çiçek.
Perviz: 1. Üstün, galip. 2. Güzellik. 3. Cilve.
Litsa: İyi haber getiren bir
Dorea: denizden gelen
Kaska: saf
Müstenire: Işık saçan, parlak.
Idra: Incir ağacı
Circe: kuş
Selina: Sky veya cennet
Satıgül: Kendisini adamış güzel.
Adeviye: 1. İyilik, yardımseverlik. 2. Ünlü hanım mutasav-vıfe.İyilikseverlik, yardımseverlik.
Stachys: mısır kazık veya kulak
Nihale: Fidan, taze sürgün. İnce ve düzgün vücutlu sevgili. Avcı korkuluğu. Sahan altlığı. Döşenecek şey. Döşeme.
Delfine: yunus
Şule: Alev, ateş alevi. Alevlenmiş odun. Kaynak: Osmanlıca Sözlük
Nafize: 1. Delip geçen. 2. İçe işleyen, giren. 3. Etkili, sözü geçen.
Faize: 1. Başarı kazanan. 2. Taşan, coşan.
Şanser: "Şanını, yüceliğini göster" anlamında kullanılan bir ad.
Duhan: 1. Kur`an-ı Kerim`de bir sure adı. 2. Duman.
Hodesh: bir tablo haber
Dilderen: Sevgi toplayan, gönül alan, beğenilen.
İme: 1. Çukur, kuytu yer. 2. Bir tür dağ keçisi veya geyik. 3. İlaç, çare, şifa, deva.
Eliane: Kız
Nereis: Deniz nympf
Dilhan: İçten gönülden söyleyen
Bahşende: Bağışlayan, ihsan eden. Affeden.
Sabiha: Yüzen, yüzücü, güzel şirin, hoş
Simeona: duyulmasını
Jülide: Karışık, dağınık saç
Pullu: 1. Pulla işlenmiş, pulla süslenmiş. 2. Süslü, bezenmiş.
Bengu: Edebiyet
Sevengün: Sevgi duyan aydın kimse.
Ünzile: İndirilmiş, inzal olunmuş.
Harbiye: Savaşla ilgili.
Nicoletta: Zafer
Mavera: Bir şeyin gerisinde, arkasında veya ötesinde bulunanlar. Kuran’da geçmektedir (Bakara 91, Nisa 24, Enbiya 99).
Mozah: mayasız
Rüvide: Yavaş yavaş, adım adım. - bk. Rüveyda
Bigüm: bk. Begüm
Övgün: Övülmeye değer, nitelikli kimse. - bk. Övgül
Abira: Güçlü
Dilbu: Gönül kokusu.
Zülfibar: bk. Zülfübar
Theodora: Tanrı'nın Hediye
Benevşe: 1. Menekşe. 2. Mor renk.
Esme: Hava bir yönden bir yöne akması, rüzgâr olma. Yapılması önce düşünülmüş olmayan veya beklenmeyen bir şeyi yapmaya birdenbire karar verme.
Berrin: Manen çok yüksek, yüce yaradılışlı.Yüksek,ulu,yüce(Farsça).
Melike: Kadın hükümdar. 2. Padişah karısı.
Gülin: Güle ait olan, gülden gelen
Lerziş: Titreme, titreyiş.
Ziha: parlaklık beyazlık kuraklık
Nida: Seslenme, çağırma, seslenen
Armanç: İdeal, ülkü.
Sarra: Prenses.
Nazire: 1. Benzer, örnek, eş. 2. Taze, körpe. 3. Altın. 4. Bir davranış, söz vb.ye karşılık olarak yapılan davranış, söz.Bir şeye benzemek üzere yapılan şey. Denk, eş.
Hava: Gökyüzü.
Maide: 1. Yemek, ziyafet. 2. Üzerinde yemek bulunan sofra. 3. Kur’an-ı Kerim´in bir suresinin adı.
Calliope: Güzel Sesli
İmren: Görülen bir şeyi veya benzerini edinme isteği. Gıpta.
Gülfem: Gül dudaklı, gül ağızlı
Eustacia: iyi
Müride: İsteyen, arzulayan.
Yağmanaz: Gönülleri çalan, yağma eden güzel.
Dilay: Gönlü ay gibi parlak, ışıklı olan / ışıl ışıl berrak konuşan
Jokim: Bu güneş hala ayakta yapılan
Neşide: 1. Şiir, manzume. 2. Atasözü durumuna gelmiş olan dize veya beyit.
Vasiliki: Basil (bir bitki)
Perinişan: Peri gibi, periye benzeyen.
Ruhugül: Gül yanaklı.
Evdokia: iyi görünüyor
Nursen: "Sen nur gibi aydınlık, ışıklı, güzelsin anlamında kullanılan bir ad.
Aybüke: ay ışığı,ay gibi parlak,ay yüzlü,ay benizli,akıllı zeki.
Idola: Vizyon
Gülşerif: Gül gibi değerli olan.
Güldenur: Gül gibi parlak olan güzel.
Ayferim: "Ay ışığım" anlamında kullanılan bir ad.
Aleana: Yeni bir ev göçmen
Uhra: Diğer, başka. Son, sonra. Kuran’da bir çok ayette geçmektedir. Örn: Bakara 282 ve Ali İmran 13.
Michal: Tanrı gibi kim
Nebai: tomurcuklanan peygamberlik konuşmak
Heves: 1. Arzu, istek. 2. Gelip geçici istek.
Bejna: Boyu güzel, endamı güzel.
Münife: Yüksek, ulu, büyük.
Anka: (anka:)
Işınsal: "Etrafı aydınlat, ışık saç" anlamında kullanılan bir ad.
Elmas: 1. Bilinen k?ymetli ta?. 2. Pek sevgili ve k?ymetli. 3. Billurla?m?? saf ve ?effaf karbon. 4. Ucunda sivri bir elmas par?as? bulunan ve cam kesmekte kullan?lan alet.
Terken: 1. Kraliçe. 2. Güzel kız. 3. Bir tür ok.
Altınsaç: Sarı saçlı kadın.
Asimegül: Günah ve haramdan sakınan gül yüzlü.
Ayterim: Ay gibi ince ve nazik olan.
Onit: Incelikle.
Nazım: Düzenleyen, tanzim eden
Lot: 'Özgür bir insan' ya da adam
Tetiker: Uyanık, çevik, becerikli kimse.
Tokhan: Gözü tok hükümdar.
Cabbar: Güç ve kuvvet sahibi kimse
Günbek: Güneş gibi ışık ve aydınlık saçan bey. bk. Günbey
Khristian: meshetti, Mesih takip
Yoğunay: İri yarı kimse.
Gaspar: Gelen özgürlük
Uğuz: bk. Oğuz
Özarkın: Özü yavaş, sakin olan kimse.
Gideoni: o çürükler veya kırıklar, bir destroyer
Mordecai: savaşçı
Anthos: çiçek
Vâlâşan: Şanı yüce, şanlı.
Baydu: 1. "Zengindi, varlıklıydı" anlamında kullanılan bir ad. 2. İlhanlı Devletinin hükümdarı.
Onursan: Onuruyla tanınmış, şerefli kimse.
Yön: 1. Yüz, cephe, taraf. 2. Neden, sebep. 3. İyi.
Keskinay: Etkili, görevini iyi yapan kimse.
Turalp: Genç, delikanlı yiğit.
Gülmen: Çok gülen, her zaman gülen kimse.
Nüzhet: Zevk, keyif, istek, tad
Hozai: Peygamber
Manga: On kişilik askerî birlik.
Nabi: Yüksek, yüce, haber veren
Sheva: Yemin, söz
Edhem: Karayağız at.
Tözüm: 1. Sabırlı. 2. Alçak gönüllü.
Gümüşkut: Mutlu, şen.
Kirakos: vakanüvis
Tufan: Şiddetli, sürekli yağmur ve getirdiği su baskını
Alkun: Hep, bütün, herkes.
Jeremi: Yahve kurar
Karabey: Esmer, yağız bey.
Boyar: Eskiden Tuna bölgesinde, Transilvanya’da ve Rusya’da soylulardan olan kimselere verilen unvan.
Ganymede: tanrılara fincan taşıyıcı
Özatay: Özü herkesçe tanınan kimse.
Özönder: Gerçek önder.
Kudretullah: Tanrı’nın gücü.
Usal: 1. Gamsız, kedersiz, keyfine düşkün. 2. Önemsiz.
Columbus: meraklı
Çora: 1. Bir tür toprak. 2. Her türlü yemek.
Tarancı: Çiftçi, rençper.
Ezio:
Temirtaş: Güçlü, kuvvetli, sert kimse. - bk. Demirtaş
Elçi: 1. Bir devleti başka bir devlet katında temsil eden kimse. 2. Bir uzlaşma sağlamak için birinin yanına gönderilen kimse. 3. Peygamber.
Egesel: Egeyle ilgili olan.
Efgende: Yıkılmış, yıkık, düşürülmüş.
Tilmaç: bk. Dilmaç
Çelenk: 1. Çiçek, dal ve yapraklarla yapılmış halka. 2. Uzun kuş tüyü. 3. Gümüş veya altın taç.
Rameez: Bir sembol
Edgüer: İyi kimse.
Elishua: Tanrı kurtuluş olduğu
Mibsam: tatlı kokusu
Göymen: Gözleyen, dikkatle bakan kimse.
Hatim: 1. Sona erdiren, bitiren. 2. Mühürleyen, mühürleyici. 3. Sonuncu.
Amanullah: Allah’ın güvendiği kişi. bk. Emanullah
Tayla: bk. Taylak
Soysaltürk: Soyu geniş olan Türk.
Demogorgon: Şeytan için bir Yunan adı
Kerami: 1. Cömertlere, eli açıklara özgü. 2. Soylular, ulular, şereflilerle ilgili. - bk. Kirami
Samuel: Tanrı duydu
Bilgin: Bilgi sahibi. Alim.Bilimsel bir konuda derin bilgisi olan, âlim.
Phorein: Zafer aşınma
Berkan: "İyice hatırla" anlamında kullanılan bir ad.
Cirilio: Lord
Yardan: Kral
Acartürk: Güçlü, korkusuz, yiğit Türk.
Tekin: Uğurlu
Eraydın: Aydın insan.
Kıraner: Düşmani bozguna uğratan kimse.
Yücetürk: Büyük, ulu, değerli Türk.
Erdurdu: Erkek çocuğun uzun ömürlü olmasını dilemek amacıyla kullanılan bir ad.
Beydaş: Adil, doğru.
Chiram: Asil
Gur: Bebek aslan
Tanyücel: "Şafak gibi temiz ve parlak ol" anlamında kullanılan bir ad.
Bozat: Boz donlu at.
Teofil: Tanrı tarafından sevilen
Ephram: bereketli
Natuk: Güzel, düzgün konuşan, söz söyleyen.
Tav: 1. Şişman. 2. Harlı. 3. Orman 4. Hız. 5. Boyun eğme.
Sıdar: Dayanıklı
Taycan: Genç ve güçlü kimse.
Öğet: 1. Beğenilen, aranılan, övülen. 2. İyi, güzel. - bk. Öget
Taybek: Güçlü kuvvetli çocuk.
Yaygır: Gök kuşağı.
Tunçkan: Güçlü soydan gelen kimse.
Dikey: Dik olarak.
Atatürk: 1. Türklerin atası. 2. Büyük kurtarıcı Gazi Mustafa Kemal Paşa´ya 1934 yılında yasayla verilmiş soyadı.
Yalt: Yalçın, sert.
Berzan: Kam, şaman, yol gösteren.(Kaynak Bilinmiyor)
Lufti: Tür
Görgü: 1. Bir toplum içinde uyulması gerekli saygı ve incelik kuralları. 2. Bir kimsenin anlayış, seziş ve bilgisini artıracak nitelikte etki yapan deneysel bilgi. 3. Göz tokluğu.
Cihandar: Dünyaya egemen olan hükümdar.
Arca: 1. Temiz. 2. Namuslu.
Haran: dağlık ülke
Bek: 1. Sağlam, sert, katı. 2. Bey. 3. İleri gelen, sözü geçen, saygın, zengin kişi.
Günergin: Batmak üzere olan güneş.