Çocuğunuz için size ve eşinize en uygun ismi bulmak ister misiniz?
Peri İsmiyle Uyumlu Tüm İsimler
Peri isminin anlamı: 1. Doğaüstü güçleri olduğuna inanılan, düşsel dişi varlık. 2. Çok güzel, çok alımlı kadın. Peri ismi Farsça kökenli bir Kız ismidir.
Sanat İsmiyle Uyumlu Tüm İsimler
Sanat isminin anlamı: Bir duygunun, tasarının, güzelliğin anlatımında kullanılan yöntemlerin tümü veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık. Ustalık, hüner, beceri. Yetenek. Sanat ismi Arapça kökenli bir Erkek ismidir.
Perran: Uçan, uçucu
Perinur: Nur yüzlü, peri kadar güzel.
Perle: süs
Feri: Asılla ilgili olmayıp ikinci derecede olan, ayrıntılı.
Peri: 1. Doğaüstü güçleri olduğuna inanılan, düşsel dişi varlık. 2. Çok güzel, çok alımlı kadın.
Peridot: yeşil bir mücevher
Perican: Peri gibi güzel olan.
Ayperi: Ay ve peri gibi çok güzel ekleyen : Yağmur USLU
Perida: Ayırma Bölümü
Perinişan: Peri gibi, periye benzeyen.
Perize: 1. Kırmızı altın. 2. Ateşte pişirilen ekmek.
Gülperi: (Farsça.) Gizli gül.
Pervin: Ülker yıldız takımı (Süreyya)
Permun: Bezek, süs.
Nurperi: Işıklı, aydınlık, peri kadar güzel.
Perçem: 1. Kâkül. 2. Yele. 3. Mızrak, bayrak gibi şeylerin başlarına konan püskül.
Perrin: Gezgin. (Latince) Kaya. (Yunanca)
Gökperi: Mavi gözlü, peri gibi güzel.
Pernella: kaya
Perver: Büyüten, yetiştiren, besleyen, koruyan, eğiten.
Persis: İran kadın
Perviz: 1. Üstün, galip. 2. Güzellik. 3. Cilve.
Periveş: Peri gibi, çok güzel.
Perke: Yahweh Adanmıştır
Perüle: Kelebek
Periçehre: Peri yüzlü, peri kadar güzel.
Peren: Ülker yıldızı.
Perihan: Peri padişahı, perilerin başı
Pervane: Geceleri ışık çevresinde döner küçük kelebek.
Peruze: Mavi renkli, değerli bir süs taşı, firuze. - bk. Piruze.
Periru: Peri yüzlü, çok güzel.
Perizat: 1. Peri çocuğu. 2. Güzel, çok güzel.
Mahperi: Ay gibi, peri kadar güzel.
Peride: 1. Uçmuş. 2. Soluk, solmuş.
Neri: (Taze) su
Tanyeri: Güneş doğmak üzereyken ufukta hafifçe aydınlanan yer.
Perga: çok dünyevi
Ayferi: Ay ışığı.
Çeri: 1. Asker, ordu. 2. Savaş.
İleri: 1. Benzerlerini geride bırakmış. 2. Henüz gelmemiş zaman, gelecek.
Perse: kaya
Köçeri: Göç sırasında doğan çocuk.
Pertho: Destroyer
Caferi: İmam Cafer-i Sadık’ın (a.s) takipçileri. Caferilik inancına mensup kimse. İmamiye-i İsnaaşeriye (Onikiciler/Onikicilik) islâm mezhebinin temelini teşkil eden fıkıh ekôlü. Câferîyye Şiîliği olarak da adlandırılır. Bkz: Şii NOT: Câferîlik adını fıkhı iyi bilen altıncı İmam Cafer-i Sadık’ın (a.s) adından almıştır. Cafer-i Sadık’ın yaşadığı Hicri 2. asırda Câferî o imamın takipçilerine verilen bir isim olarak kullanılmıştır.
Perseus: Danae oğlu
Pericles: onurlu bir adam
Askeri: Askere veya askerliğe ait, askere mahsus.
Gevheri: 1. Mücevherle ilgili. 2. Kuyumcu.
Güneri: Günün adamı, günün kişisi.
Pero: kaya
Beri: 1. Salim, kurtulmuş. 2. Temiz.
Pertev: Işık, parlaklık.
Perez: bölünmüş
Beeri: benim iyi
Perit: Öncü, önder, lider. (Çerkesce) Arnavut mitolojisinde beyazlara bürünmüş kadın dağ ruhları şeklinde yaratık.
Aleksanteri: Savaşçı Guardian
Cevheri: Özle, yaradılışla ilgili.
Öneri: Öne sürülen görüş, düşünce, teklif.
Peru: kaya
Sanal: "Adın duyulsun, ün kazan" anlamında kullanılan bir ad.
Sonat: Bir veya iki çalgı için yazılmış 3-4 bölümlü müzik eseri
Sannur: Nurlu, ışıklı, güzel olmasıyla tanınan.
Saniha: Çok düşünmeden doğan iyi ve güzel düşünce veya bu düşünceleri doğuran zekâ.
Rinat: mutluluk, melodi
Sanevber: 1. Çam fıstığı ağacı veya kozalağı. 2. Sevgilinin boyu posu.
Iknat: Allah’a dua etme. Aczini ve fakrını anlayarak Allah’a yalvarma. Namazda kıyamı uzatma. İnkisar etmek.
Saniye: Dakikanın 60’ta biri süresinde zaman birimi
Sanay: Ay gibi güzel, ayı anımsatacak kadar güzel.
Sanaa: Parlaklık, Radiance
Sania: Yapan, işleyen, meydana getiren. Sanat eseri yaratan.
Sanem: Put, put kadar güzel, çok güzel
Sanavber: 1. Çam fıstığı ağacı veya kozalağı. 2. Sevgilinin boyu posu. - bk. Sanevber
Fıtnat: Zihin açıklığı, kolay kavrama ve anlama yeteneği, zekâ.
Saniyya: Eski (Navajo)
Sanam: Sevgili, Mistress
Sanemnur: Put gibi güzel ve parlak kadın.
Saniyah: parlaklık, Brillance
Fitnat: Zihin açıklığı, kolay kavrama ve anlama yeteneği, zekâ. bk. Fıtnat
Sana: Splendor, parlaklık
Saltanat: Sultanlık, hükümdarlık.
Sanbay: Ünlü, tanınmış, ün yapmış kimse.
Sanberk: Gücüyle, kuvvetiyle tanınan kimse.
Çelikkanat: Güçlü, kuvvetli kimse.
Sancarhan: Yenen, üstün gelen hükümdar.
Canat: "Şiddetle iste" anlamında kullanılan bir ad.
San: 1. Dilek, istek, arzu. 2. Şöhret, ün. 3. Nişan, alamet, iz.
Sanasar: Ebediyetin gücü
Sançar: 1. Kısa kama. 2. Saplayan, batıran, yenen. - bk. Sancar
Sanlı: Ünlü, tanınmış kimse.
Sancak: Alay bayrağı.
Sanşın: Erkek, yiğit.
Alpkanat: Yiğit, cesur, yürekli kimse.
Aydonat: Ay gibi güzelliklerle donanmış olan.
Sancar: 1. Kısa kama. 2. Saplayan, batıran, yenen.
Kanat: 1. Kuşlarda ve böceklerde uçmayı sağlayan organ. 2. Yan, taraf.
Saner: Ünlü, tanınmış kimse.
Sanver: "Ünlendir, meşhur et, tanıt" anlamında kullanılan bir ad.
Nat: Yahve hediye
Sanalp: Ünlü, meşhur yiğit.
Sanih: Zihin ve düşüncede oluşup çıkan, fikre doğan.
Kainat: Evren, var edilen şeylerin hepsi. Yaratılanlar. Alemler.
Sanson: Güneş `kocası
Unat: 1. Doğru yol tutan. 2. Akıllı. 3. Ergin.
Sancaktar: Sancak taşıyan veya muhafaza eden kimse.
Santur: Kutsal ışık
Eronat: Dürüst, güvenilir, iyi erkek.
Sanduç: Bülbül.
Binat: "Ata bin" anlamında kullanılan bir ad.
Sanat: Bir duygunun, tasarının, güzelliğin anlatımında kullanılan yöntemlerin tümü veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık. Ustalık, hüner, beceri. Yetenek.
Sanaç: Dağarcık.
Sanak: 1. Kısa zaman, az süre. 2. Fikirsiz, düşüncesiz.
Sani: 1. Yapan, işleyen, meydana getiren. 2. Yaradan. 3. İkinci. 4. Tanrı adlarındandır.
Güçkanat: Güçlü kimse.
Donat: "Donat, süsle" anlamında kullanılan bir ad.