İsminize en uygun ismi bulmak ister misiniz?
Saltan isminin anlamı: 1. Tek, yalnız. 2. Temiz, saf. 3. Yalnız başına giden. Saltan ismi Türkçe kökenli bir Uniseks ismidir.
Saltan İsminin Anlamı Nedir? Saltan İsminin AnaliziHansultan: Hükümdar ve sultan.
Saliha: İyi, yarar, yetkili, hakkı olan
Kutan: 1. Saban. 2. Saka kuşu.
Salime: Eksiksiz, sağ, sağlam
Saleema: Sağlıklı, Korumalı
Salkım: 1. Üzüm gibi birçoğu bir sap üzerinde bir arada bulunan yemiş. 2. Üzerinde kısa saplı dallar bulunan çiçek topluluğu. 3. Akasya.
Aysultan: Ay gibi güzel olan sultan.
Delistan: İsmin anlamı bazı internet sitelerinde “ilkbaharda birdenbire kabarmış bahçe ve gelişmiş, içinde her türden bitki bulunan, karışık bahçe” anlamlarına geldiği iddia edilmektedir ancak bir hiçbir kaynakta bu bilgilere rastlayamadık. Bu yüzden ismin uydurma olabileceğini düşünüyoruz. İsim hakkında bilgi sahibi olanlar bize bilgi verebilir.
Salwa: Teşvik, konfor, Comfort, aydınlatma
Beritan: 1.Bir Kürt aşiretinin ismi 2. Yaylaya giden kız
Destan: Kahramanlık olaylarını konu alan şiir
Salise: Üçüncü.
Sultan: 1. Padişah, hükümdar.2. Hükümdar ailesinden olan kadınlara verilen ad.3. mecazi olarak Sevilen, beğenilen, baş tacı edilen.
Dilsitan: Gönül alan güzel.
Sallie: prenses
Salus: Sağlıklı
Nurtan: Işıklı, aydınlık tan.
Gültan: İnsanı şaşırtan nitelikte güzel olan.
Salima: sağlıklı, sağlam
Gülistan: Gül bahçesi
Özaytan: Sabahın ilk vakitleri gibi aydınlık ve parlak olan.
Salıkbike: Tavsiye edilen, beğenilen kadın.
Saltanat: Sultanlık, hükümdarlık.
Salimah: güvenli, sağlıklı
Salınbike: Salınan, nazlanan kadın.
Dağıstan: Dağlık yer. Türk kökenli halklarının yaşadığı Rusya Federasyonu’na bağlı, kuzey kafkasya bölgesinde bulunan özerk bir cumhuriyetin ismi.
Salkın: 1. Güneşsiz, serin. 2. Soğuk rüzgâr.
Salâhi: İyilikle, barışla ilgili.
Sala: Sırayla ekimde, köyce ekime ayrılan yer.
Okatan: Ok atan, ok fırlatan.
Mestan: Savruk. Cüret sahibi
Karatan: Şafak sökmeden önceki alaca karanlık.
Natan: Tanrı'dan Hediye
Yonatan: Tanrı'dan Hediye
Saloman: Huzurlu
Sertan: Gecenin en karanlık olduğu andan itibaren dünyanın o yüzeyine gelen günün ilk ışıkları.
Aktan: (Türkçe)Parlak, aydınlık sabah.
Gülertan: Aydınlık şafak.
Eytan: Sağlam, güçlü
Çeliktan: Güçlü, kuvvetli kimse.
Salis: Üçüncü.
Uztan: Yetenekli, becerikli kimse.
Gençtan: Sabahın ilk vakti.
Okutan: Eğitici, öğretmen.
Salman: Özgür, hür
Sallu: Bir yüceltilmesi bir sepet
Saltuk: Hiç bir koşul ve denetime bağlı olmayan
Salih: İyi, yararlı, yetkili
Salâh: 1. Düzelme, iyileşme, iyilik. 2. Barış. 3. Dine olan bağlılık.
Ulutan: Yüce, erdemli ve saygın kişi.
Doğantan: Şafak vakti.
Ufuktan: Ufuk ve tan.
Saltı: Gezgin, yolculuk eden.
Salgur: Saldıran, saldırgan.
Salıkbey: Tavsiye edilen bey.
Ülkütan: Ülküsü tan vakti gibi aydın olan.
Saladin: imanla kurtuluş
Saldam: Ciddilik, ağırbaşlılık.
Yehonatan: Tanrı'dan Hediye
Salurbay: Eli kılıç tutan bey.
Sal: 1. Bir tür ilkel ırmak veya deniz taşıtı. 2. Boy. 3. Yel, rüzgâr. 4. Büyük sarp kaya. 5. Kıyı, kenar.
Oğuztan: Güçlü kuvvetli, iyi yürekli kimse.
İltan: Ülkenin beğenilen insanı.
Arıtan: Temizleyen, arı duruma getiren.
Lotan: yara mür reçinesi altında gizli
Örtan: Tan vaktinde doğmuş değerli kişi.
Taştan: Taş gibi güçlü.
Salim: Eksiksiz, sağ, sağlam
Koytan: Dağ bucağı.
Tanaltan: Şafak gibi aydınlık hükümdar.
Kortan: Ateşli, canlı, hareketli kimse.
Salcan: Coşkulu, taşkın yaradılışlı, hareketli olan kimse. - bk. Selcan
Salathiel: er ya da tanrı ödünç
Gümüştan: Tan vakti gibi temiz ve saf olan.
Oğultan: Sabahleyin doğan çocuk.
Birtan: Sabahın ilk aydınlığı gibi yakışıklı olan.
Günaltan: Güneş gibi aydınlık ve ışık saçan hükümdar.
Akıntan: Tan yeri ağarırken yapılan akın.
Öztan: Gerçek aydınlık.
Aydıntan: Sabahın aydınlığı gibi parlak olan.
Yertan: Şaşılacak kadar güzel olan yer.
Şahistan: Şah ülkesi.
Oktan: Ok atan, okçu.
Artan: 1. Yarar, fayda. 2. Üstünlük, meziyet, nitelik.
Saltukalp: Özgür yiğit.
Uraltan: Şehirli, kentli hükümdar.
Salmon: huzurlu, mükemmel, o ödülleri
Alatan: Güneş doğmadan önce ufukta beliren karışık renkler.
Datan: Inanın ister hukuk
Kaptan: Gemi yönetimiyle görevli en yüksek görevli.
Sallai: Bir yüceltilmesi bir sepet
Günkutan: Gününü neşeli ve mutlu geçiren.
Onultan: İyileştiren, düzelten, sağlığına kavuşturan.
Satan: Aksine rakip düşman savcı
Tunçtan: Tunç gibi güçlü kimse.
Salık: 1. Haber, bilgi. 2. Tavsiye.
Köktan: 1. Köklü, yüzeyde kalmayan, derine inen. 2. Soylu.- bk. Kökten
Altan: Al + Tan Kırmızı + şafak, güneşin şafaktaki kırmızı rengi? ııı
Ortan: Ateş renginde kızıl tan.
Koraltan: Ateşli, canlı, hareketli hükümdar.
Haktan: Allah’tan gelen, Allah’ın verdiği.
Salan: 1. Otlak, mera. 2. Dinlendirilen tarla, toprak.
Saltık: 1. Kendi başına var olan, bağımsız, koşulsuz, mutlak. 2. Salıverilmiş, bırakılmış, azat edilmiş, özgür.
Komutan: Bir asker topluluğunun başı, kumandan.
Özertan: Gerçekten erdemli olan kimse.
Çintan: Sabah vakti.
Joktan: küçük iddia anlaşmazlıklar korku
Göktan: Şafak vakti.
Tuğaltan: Tuğ takınmış hükümdar.
Eitan: Güçlü ve kararlı
Aytan: Ay aydınlığı.
Onuktan: Sevgili, aziz kimse.
Matan: Yahve hediye
Salâr: Başkumandan, başbuğ, önder.
Aitan: Güçlü.
Ertan: Tan gibi ateş renkli er
Botan: Dicle Nehri’nin bir koludur. İsmini geçmişteki Botan Beyliği’nden alır Şırnak, Siirt, Mardin’in Doğusu ve Batman Bölgesi’ni kapsayan bölgenin adı. Cizre’nin eski adı olarak da kabul edilir.
Berktan: Sabahın parlaklığı.
Şenaltan: Neşeli, sevinçli hükümdar.
Salam: Barış
Salem: Barış Mirası
Vatan: Yurt.
Salur: 1. Kılıç. 2. Oğuzların Üçok boyuna bağlı bir Türk kabilesi.
Salaman: Barış
Salâhattin: bk. Selâhattin