İsminize en uygun ismi bulmak ister misiniz?
Harika isminin anlamı: Eşyanın tabiatı dışında, doğa üstü, garip şey, olağanüstü. Harika ismi Arapça kökenli bir Kız ismidir.
Harika İsminin Anlamı Nedir? Harika İsminin AnaliziSaika: 1. Sevk eden, götüren. 2. Neden, sebep. 3. Yıldırım.
Barika: 1. Işık, parıltı, 2. Şimşek, yıldırım parıltısı.
Kalika: bir gül goncası
Alika: Özgür, hür. Asil, soylu. Güzel, genç kız. Eski. Bir kelebek cinsi.
Mehlika: Ay parçası, çok güzel kadın.
Zaika: Tat alan, tadıcı, tat alan.
Şahika: Yüksek, yüce, dağın zirvesi
Şefika: Şefkatli, acıması, esirgemesi bol olan
Jucika: övdü
Harbiye: Savaşla ilgili.
Berika: Göz kamaştıran, göz kamaşması. Şimşek parıltısı. Kuran’da geçiyor (Kıyamet 7)
Müşfika: 1. Sevecen, şefkatli. 2. Acıyan.
Harum: yüksek aşağı atmak
Tevfika: 1. Uydurma, uygun düşürme. 2. Başarıya ulaştırma. 3. Tanrı´nın yardımına kavuşma.
Vefika: Arkadaş, yoldaş, aynı fikirde olan.
Faika: Manevi yönden üstün olan, yüksek, yüce.
Refika: 1. Kadın, eş. 2. Kadın arkadaş.
Raika: Alımlı, güzel, hoş.
Lilika: zambak çiçeği
Hare: Cam, göz vb.nde dalgalanır gibi görünen parlak çizgiler, meneviş.
Harika: Eşyanın tabiatı dışında, doğa üstü, garip şey, olağanüstü
Veronika: Zafer
Harmonia: ares kızı
Şarika: Parlayan, parlak.
Lahika: Ek, ilâve, eklenen, katılan şey.Sonradan ilâve edilen. Yetişen, ulaşan.
Evika: Hayat
Sherika: Pasenner
Shamika: Gözler
Nemika: Mektup, name.
Şaika: İstekli, hevesli kimse.
Haris: Süngü demiri. Soğuk olan şey. Muhafız. Bekçi. Gözcü. Himaye eden. Bekleyen. Son derece hırslı olan.
Harput: Güneşli lotus
Harel: Tanrı Dağı
Harim: , yok tanrıya adanmış
Harhas: güven öfke ısı
Elika: Varyant Eliakim: Tanrı geliştirecek
Harbonah: onun çöküşünü, kılıcını
Hareph: kış sitem
Harb:
Haruz: Dikkat
Harrell: Tanrı Dağı
Haroun-Al-Rachid: Dik
Chaika: Hayat
Harun: Akseden, parlayan. Hz. Musa (a.s)’ın Peygamber olan küçük kardeşinin adı. Köken: İbr. Söyleyiş: (ha:run) Cinsiyet: Erkek 1. Parlayan.2. Hz. Musa’nın küçük kardeşinin adı. Bir tutam ot. Özellikle atlarda görülen, bulaşıcı bir çeşit hastalık, sakağı. sıf. (Ar. ḥurūnet “hayvanın inat edip ileri gitmemesi”nden ḥarūn) 1. İlerleyeceği yerde huysuzluk edip geri geri giden (at) [Halk ağzında harın kullanılmaktadır]: Zabta kim kādir idi esb-i harûn-ı feleği / Olmasa kabza-i destinde inân-ı devlet (Sâmi). Ashâb-ı kiram haydi dediler, kalkmadı, harun hayvan gibi inat edip durdu (Cevdet Paşa). 2. mec. İnatçı (kimse).
Haran: dağlık ülke