İsminize en uygun ismi bulmak ister misiniz?
Karlotta isminin anlamı: Küçük ve kadınsı. Karlotta ismi Fransızca kökenli bir Kız ismidir.
Karlotta İsminin Anlamı Nedir? Karlotta İsminin AnaliziNanetta: Stil
Karye: Köy. Kasabadan küçük olan yerleşim yeri. Kuran’da bir çok ayette geçmektedir (Örn: Bakara 58, 259).
Nicoletta: Zafer
Kariina: bulundu
Karmelita: Rab `ın bağ
Karakız: Esmer kız.
Karissa: Okşamak
Josetta: Tanrı katacak
Karessa: çok sevgili
Karlyn: Freeman, adam, Ahbap
Kareena: saf, masum, f arkadaşım
Karadut: Siyah renkli dut.
Karanfil: Güzel renkli çiçekler açan bir süs bitkisi.
Joretta: Azalan akış,
Karmen: Kırmızböceğinden elde edilen parlak kırmızı saydam boya ve bu boyanın rengi.
Karaca: 1. Geyikgillerden, boynuzları küçük ve çatallı bir av hayvanı. 2. Esmer.
Karsu: Kar suyu, baharda dağların zirvesinden eriyerek akan su.
Karmit: Rab `ın bağ
Karyağdı: Karlı günde doğan beyaz tenli kız çocuklarına verilen bir ad.
Karnaim: boynuzları
Karsel: Karın erimesiyle oluşan sel.
Kardan: Kar gibi, ak, beyaz, temiz, saf.
Karyan: karanlık bir
Georgetta: George kadın
Karima: Noble, cömert
Karine: övme
Karisa: çok sevgili
Anetta: / Tatlı
Karis: Grace;
Letta: Gerçek bir doğru
Karamık: Dağlarda kendi kendine biten ve ilkbaharda çiçek açan, saçma büyüklüğünde, üzüm biçiminde meyveleri olan dikenli bir bitki, çalı. - bk. Karamuk
Karakalpak: Orta Asya´da yaşayan bir Türk boyu.
Karakan: Bir tür dağ ağacı.
Karaer: Kara yağız, esmer yiğit.
Karasal: Kara ile ilgili.
Karabörü: İşini iyi bilen esmer kimse.
Kargın: 1. Taşkın su. 2. Bol, çok. 3. Doymuş, tok. 4. Erimiş buz ve kar parçalarının oluşturduğu akarsu. 5. Çağlayan.
Karim: cömert
Karabuğday: Tohumları için yetiştirilen bir yıllık bitki.
Karayağız: Koyu esmer kimse.
Karabükey: Güçlü güreşçi.
Karaalp: Esmer, kara yağız yiğit.
Karamürsel: 1. Marmara Denizi kıyılarında işleyen küçük teknelere verilen ad. 2. Marmara bölgesinde Kocaeli’nin ilçe merkezi.
Kareem: Cömert
Karabet: Yakınlık, hısımlık, akrabalık.
Karasüyek: Eski Türklerde soylular karşıtı olan halk katmanı.
Karlu: Karlı.
Karapet: Güneş ışıklarının efendisi, güneş
Karasu: Ağır akan su.
Karacı: 1. Gönül alan. 2. Gözetleyici.
Karanbay: Kahraman, yürekli kimse.
Karabaş: 1. Hiç evlenmemiş erkek, bekâr. 2. Evlenmeyen rahip. 3. Kışa dayanıklı sert buğday.
Karacan: Esmer kimse.
Kargı: 1. Eskiden silah olarak kullanılan, ucu sivri demirli, ağaçtan yapılmış uzun sırık. 2. Kamış, saz.
Karamut: Kara baht, kötü şans.
Karakaş: Gür ve kara kaşları olan kimse.
Karin: Yakın. Yakınında olan. Yakın dost. Nail olan. Hısım komşu. Kuran’da geçmektedir. (Kaf 23-27). Japonca anime ve manga serisi Naruto’da kurgusal bir karakterdir.
Karık: 1. Bağ ve bahçelerde sebze ekmek için ayrılan bölümler. 2. Karışık, karışmış.
Karun: Çok zengin kimse. Kur’an’da kendisinden çok zengin olarak söz edilen ve bütün mal varlığı bir anda yok olan kişi. Kuran’da Ankebut 24, Mu’min 39, Kasas 76 ve 79. ayetlerde geçer.
Karluk: Türk boylarından biri.
Karakaya: Güçlü, kuvvetli esmer kimse.
Karındaş: Kardeş.
Karanalp: Kara yağız, kahraman yiğit.
Karakurt: Deneyimli esmer kimse.
Karayel: Kuzeybatıdan esen, genellikle soğuk yel.
Karaşın: Esmer.
Kartay: Yaşlı, pir.
Karabay: Esmer, yağız kimse.
Karabatak: 1. Balıkla beslenen, gagası uzun ve sivri kara tüylü bir deniz kuşu. 2. Geleceğini düşünmeden yaşayan, savurgan.
Karakuş: Kartal cinsindan kuşlara verilen genel ad.
Karacabey: 1. Esmer bey. 2. Kahramanlığıyla ün salmış bir Türk komutanı.
Karabuğra: Deve gibi boylu boslu olan kimse.
Karhan: Tarihte bazı kavimlerde hanlara verilen san.- bk. Karahan
Karaörs: Kuvveti, güçlü kimse.
Karpos: Kâr
Karadeniz: Türkiye´nin kuzeyindeki büyük deniz.
Karahan: Tarihte bazı kavimlerde hanlara verilen san.
Karakoyun: Uysal, ılımlı esmer kimse.
Kargınalp: Coşkulu, taşkın, hareketli yiğit.
Karan: 1. Kahraman, yürekli. 2. Karanlık.
Karaçar: Kötü ruhlar.
Kartal: Yırtıcı bir tür kuş
Karmel: Bağ
Kardelen: Karda yaşayabilen çiçek
Karamuk: Dağlarda kendi kendine biten ve ilkbaharda çiçek açan, saçma büyüklüğünde, üzüm biçiminde meyveleri olan dikenli bir bitki, çalı.
Karademir: Güçlü, kuvvetli esmer kimse.
Karapars: Güçlü, kuvvetli esmer kimse.
Kartekin: Kar gibi saf, temiz kimse.
Karacakurt: Yaşlı ve deneyimli esmer kimse.
Karsten: İsa şöyle bir
Karataş: Siyah taş, hacerülesvet.
Karakoca: 1. Saçı sakalı ağarmayan yaşlı adam. 2. Büyümeden yaşlanan kavruk ağaç.
Karakucak: 1. Sarılma, kucaklama, kavrama, tutuşma. 2. En eski Türk güreş biçimi.
Karlık: Kar kuyusu.
Karabudun: Esmer milletten olan.
Karatekin: Esmer kimse.
Karatay: Anadolu Selçuklu devlet adamı.
Karaçay: Bir Türk kavminin adı.
Karaçelik: Kuvvetli, güçlü esmer kimse.
Karcan: Esmer kimse. bk. Karacan
Karaman: 1. Esmer, kara yağız insan. 2. Güneybatıdan esen yel.
Karadoğan: Esmer olarak dünyaya gelen.
Karakoç: Delikanlı, yiğit esmer kimse.
Karaboğa: Güçlü, kuvvetli esmer kimse.
Karatün: Karanlık gece.
Karatan: Şafak sökmeden önceki alaca karanlık.
Karadağ: Bulutlarla kaplı dağ.
Karasungur: Soğukkanlı, sakin esmer kimse.
Karaduman: Siyah duman.
Kardeş: 1. Aynı ana babadan doğmuş veya ana babadan biri ayrı olan çocukların birbirine göre adı. 2. Çok yakın arkadaş, dost.
Karabulut: Koyu esmer renkte büyük yağmur bulutu.
Karabey: Esmer, yağız bey.
Karlukhan: Karluk boyunun hanı.
Karaoğlan: Esmer renkli çocok.
Kara: 1. En koyu renk, siyah. 2. Zenci, esmer.