İsminize en uygun ismi bulmak ister misiniz?
Kargın isminin anlamı: 1. Taşkın su. 2. Bol, çok. 3. Doymuş, tok. 4. Erimiş buz ve kar parçalarının oluşturduğu akarsu. 5. Çağlayan. Kargın ismi Türkçe kökenli bir Erkek ismidir.
Kargın İsminin Anlamı Nedir? Kargın İsminin AnaliziKarissa: Okşamak
Karanfil: Güzel renkli çiçekler açan bir süs bitkisi.
Kariina: bulundu
Karmit: Rab `ın bağ
Karakız: Esmer kız.
Karyağdı: Karlı günde doğan beyaz tenli kız çocuklarına verilen bir ad.
Ilgın: Akdeniz bölgesinde yetişen bir tür ağaç
Karaca: 1. Geyikgillerden, boynuzları küçük ve çatallı bir av hayvanı. 2. Esmer.
Karsel: Karın erimesiyle oluşan sel.
Karima: Noble, cömert
Karyan: karanlık bir
Karine: övme
Karsu: Kar suyu, baharda dağların zirvesinden eriyerek akan su.
Karmelita: Rab `ın bağ
Karye: Köy. Kasabadan küçük olan yerleşim yeri. Kuran’da bir çok ayette geçmektedir (Örn: Bakara 58, 259).
Kardan: Kar gibi, ak, beyaz, temiz, saf.
Karisa: çok sevgili
Karessa: çok sevgili
Karmen: Kırmızböceğinden elde edilen parlak kırmızı saydam boya ve bu boyanın rengi.
Karlyn: Freeman, adam, Ahbap
Karnaim: boynuzları
Karis: Grace;
Karadut: Siyah renkli dut.
Kareena: saf, masum, f arkadaşım
Karatan: Şafak sökmeden önceki alaca karanlık.
Kartal: Yırtıcı bir tür kuş
Karatün: Karanlık gece.
Karakuş: Kartal cinsindan kuşlara verilen genel ad.
Karataş: Siyah taş, hacerülesvet.
Karasu: Ağır akan su.
Karapars: Güçlü, kuvvetli esmer kimse.
Karpos: Kâr
Karan: 1. Kahraman, yürekli. 2. Karanlık.
Karluk: Türk boylarından biri.
Kargı: 1. Eskiden silah olarak kullanılan, ucu sivri demirli, ağaçtan yapılmış uzun sırık. 2. Kamış, saz.
Çıvgın: 1. Rüzgâr ve karla karışık yağan yağmur. 2. Ağacın verdiği yeni sürgün, filiz.
Karahan: Tarihte bazı kavimlerde hanlara verilen san.
Karanbay: Kahraman, yürekli kimse.
Karaşın: Esmer.
Karabey: Esmer, yağız bey.
Kardelen: Karda yaşayabilen çiçek
Karabuğra: Deve gibi boylu boslu olan kimse.
Algın: Güçlü, iyi, güzel, sıcakkanlı, sevimli. Sevdalı, âşık, vurgun. Hızlı akan su. Cılız, zayıf.
Karatekin: Esmer kimse.
Kargınalp: Coşkulu, taşkın, hareketli yiğit.
Angın: Tanınmış, ünlü.
Karmel: Bağ
Karaçelik: Kuvvetli, güçlü esmer kimse.
Karlık: Kar kuyusu.
Kızgın: 1. Çok ısınmış, ısıtılmış. 2. Kızmış olan, öfkeli.
Karhan: Tarihte bazı kavimlerde hanlara verilen san.- bk. Karahan
Karabaş: 1. Hiç evlenmemiş erkek, bekâr. 2. Evlenmeyen rahip. 3. Kışa dayanıklı sert buğday.
Karakan: Bir tür dağ ağacı.
Karamut: Kara baht, kötü şans.
Karabudun: Esmer milletten olan.
Argın: Yorgun, bitkin, zayıf.
Kartekin: Kar gibi saf, temiz kimse.
Karasüyek: Eski Türklerde soylular karşıtı olan halk katmanı.
Karin: Yakın. Yakınında olan. Yakın dost. Nail olan. Hısım komşu. Kuran’da geçmektedir. (Kaf 23-27). Japonca anime ve manga serisi Naruto’da kurgusal bir karakterdir.
Karabörü: İşini iyi bilen esmer kimse.
Karaman: 1. Esmer, kara yağız insan. 2. Güneybatıdan esen yel.
Karim: cömert
Kartay: Yaşlı, pir.
Karabet: Yakınlık, hısımlık, akrabalık.
Karaduman: Siyah duman.
Karaçar: Kötü ruhlar.
Karacakurt: Yaşlı ve deneyimli esmer kimse.
Karaörs: Kuvveti, güçlü kimse.
Karadoğan: Esmer olarak dünyaya gelen.
Karadeniz: Türkiye´nin kuzeyindeki büyük deniz.
Karakaya: Güçlü, kuvvetli esmer kimse.
Karakurt: Deneyimli esmer kimse.
Karakalpak: Orta Asya´da yaşayan bir Türk boyu.
Karayağız: Koyu esmer kimse.
Karanalp: Kara yağız, kahraman yiğit.
Karamık: Dağlarda kendi kendine biten ve ilkbaharda çiçek açan, saçma büyüklüğünde, üzüm biçiminde meyveleri olan dikenli bir bitki, çalı. - bk. Karamuk
Karakoyun: Uysal, ılımlı esmer kimse.
Sıngın: Ürkek, çekinen.
Karabatak: 1. Balıkla beslenen, gagası uzun ve sivri kara tüylü bir deniz kuşu. 2. Geleceğini düşünmeden yaşayan, savurgan.
Karlukhan: Karluk boyunun hanı.
Karamürsel: 1. Marmara Denizi kıyılarında işleyen küçük teknelere verilen ad. 2. Marmara bölgesinde Kocaeli’nin ilçe merkezi.
Karademir: Güçlü, kuvvetli esmer kimse.
Karaboğa: Güçlü, kuvvetli esmer kimse.
Karun: Çok zengin kimse. Kur’an’da kendisinden çok zengin olarak söz edilen ve bütün mal varlığı bir anda yok olan kişi. Kuran’da Ankebut 24, Mu’min 39, Kasas 76 ve 79. ayetlerde geçer.
Karamuk: Dağlarda kendi kendine biten ve ilkbaharda çiçek açan, saçma büyüklüğünde, üzüm biçiminde meyveleri olan dikenli bir bitki, çalı.
Karakaş: Gür ve kara kaşları olan kimse.
Karacı: 1. Gönül alan. 2. Gözetleyici.
Karakucak: 1. Sarılma, kucaklama, kavrama, tutuşma. 2. En eski Türk güreş biçimi.
Yalgın: 1. Serap, ılgın. 2. Alev.
Karaçay: Bir Türk kavminin adı.
Karabuğday: Tohumları için yetiştirilen bir yıllık bitki.
Karabay: Esmer, yağız kimse.
Karacan: Esmer kimse.
Sılgın: 1. Kırık dökük. 2. Dağınık. 3. Sıkıntılı, kederli. 4. Çekingen, gözü korkmuş.
Karlu: Karlı.
Karabükey: Güçlü güreşçi.
Vargın: Ulaşan, isteğine erişen.
Karcan: Esmer kimse. bk. Karacan
Karakoca: 1. Saçı sakalı ağarmayan yaşlı adam. 2. Büyümeden yaşlanan kavruk ağaç.
Kargın: 1. Taşkın su. 2. Bol, çok. 3. Doymuş, tok. 4. Erimiş buz ve kar parçalarının oluşturduğu akarsu. 5. Çağlayan.
Karakoç: Delikanlı, yiğit esmer kimse.
Karındaş: Kardeş.
Karadağ: Bulutlarla kaplı dağ.
Karatay: Anadolu Selçuklu devlet adamı.
Karaer: Kara yağız, esmer yiğit.
Karık: 1. Bağ ve bahçelerde sebze ekmek için ayrılan bölümler. 2. Karışık, karışmış.
Karaoğlan: Esmer renkli çocok.
Karaalp: Esmer, kara yağız yiğit.
Karasungur: Soğukkanlı, sakin esmer kimse.
Karabulut: Koyu esmer renkte büyük yağmur bulutu.
Karacabey: 1. Esmer bey. 2. Kahramanlığıyla ün salmış bir Türk komutanı.
Karsten: İsa şöyle bir
Kardeş: 1. Aynı ana babadan doğmuş veya ana babadan biri ayrı olan çocukların birbirine göre adı. 2. Çok yakın arkadaş, dost.
Kara: 1. En koyu renk, siyah. 2. Zenci, esmer.
Karayel: Kuzeybatıdan esen, genellikle soğuk yel.
Karapet: Güneş ışıklarının efendisi, güneş
Kareem: Cömert
Karasal: Kara ile ilgili.