Çocuğunuz için size ve eşinize en uygun ismi bulmak ister misiniz?
Duru İsmiyle Uyumlu Tüm İsimler
Duru isminin anlamı: Bulanık olmayan, temiz, berrak, saf. Duru ismi Türkçe kökenli bir Uniseks ismidir.
Kafiye İsmiyle Uyumlu Tüm İsimler
Kafiye isminin anlamı: Tâbi olan şey. Her şeyin son tarafı. Şiirde mısra sonlarında bulunan sözcüklerin son heceleri arasındaki ses benzerliği, uyak. Halk edebiyatında ayak.. Kafiye ismi Arapça kökenli bir Kız ismidir.
Durkadın: "Artık çocuğun olmasın" anlamında kullanılan bir ad.
Ayduru: Ay gibi duru, parlak ve lekesiz olan.
Durukadın: Özü temiz kadın.
Durkız: "Artık çocuğun olmasın" anlamında kullanılan bir ad.
Durcan: "Yaşa, uzun ömürlü ol" anlamında kullanılan bir ad.
Dursune: Son olması istenen kız çocuklarına verilen adlardandır.
Durugül: Özü temiz güzel kadın.
Duraner: Dingin, sakin, huzurlu bir biçimde yaşamını sürdüren kimse.
Durgunsu: Dingin, sakin akan suya benzeyen kimse.
Duruöz: Özü temiz kimse.
Duran: 1. Yaşayan, varlığını sürdüren. 2. Dağ yolu. 3. Kalan. 4. Dingin, sakin, huzurlu.
Durgun: 1. Dingin, sakin. 2. Canlı olmayan, hareketsiz
Duruhan: Özü temiz hükümdar.
Duracan: "Yaşasın, uzun ömürlü olsun" anlamında kullanılan bir ad.
Durmuş: Çocukların sık ölümleri karşısında konulan dilek ifadesi
Durusoy: Soylu, temiz aileden gelen kimse.
Duriel: Tanrı benim evim
Durutekin: Özü temiz olan hükümdar.
Durali: bkz. Dursunali. Kız çocuğu olmayan ailelerin en son doğan erkek çocuklarına verdikleri isim.
Duranay: Dingin, sakin, huzurlu bir biçimde yaşamını sürdüren kimse.
Durukan: Soylu kan sahibi
Dural: Hep aynı durumda olan, değişmeden kalan, sakin.
Dursunali: Kız çocuğu olmayan ailelerin en son doğan erkek çocuklarına verdikleri isim.
Durantekin: Dingin, sakin, huzurlu bir biçimde yaşamını sürdüren hükümdar.
Duray: "Yaşa, uzun ömürlü ol" anlamında kullanılan bir ad.
Dursun: "Çok yaşasın, uzun ömürlü olsun" anlamında kullanılan bir ad.
Durualp: Özü temiz yiğit.
Durkaya: "Artık çocoğun olmasın" anlamında kullanılan bir ad.
Durutürk: Temiz, dürüst Türk.
Duruiz: Özü temiz kimse.
Erduru: Saf, temiz yürekli yiğit.
Durhan: "Yaşa, uzun ömürlü ol" anlamında kullanılan bir ad.
Durguner: Dingin, sakin kimse.
Özduru: Özü temiz ve dürüst olan kimse.
Dur: Yapı
Durukal: "Yaşamın boyunca özün temiz olsun" anlamında kullanılan bir ad.
Dura: "Yaşasın, ölmesin" anlamında kullanılan bir ad.
Durusan: Temiz tanınmış kimse.
Durubay: Özü temiz zengin kişi.
Durşen: "Mutlu bir biçimde yaşa" anlamında kullanılan bir ad.
Durna: Berrak, lekesiz. Turna kuşu. Şapka siperi. Dam saçağı. Erkekler tarafından ve yalnız olarak oynanan bir halk oyunu.
Durusel: Saf ve berrak akan sel.
Durucan: Özü temiz kişi.
Durak: 1. Tren, tramvay, otobüs, minibüs vb. genel taşıtların durmak zorunda olduğu veya durabileceği yer. 2. Hece ölçüsüyle yazılmış şiirlerde ölçü kalıpları içindeki durma yerleri.
Duransoy: Dingin, sakin, huzurlu bir biçimde yaşamını sürdürmüş soydan gelen kimse.
Duruk: 1. Durulmuş, duru, berrak. 2. Doruk. 3. Belli bir süre değişmeyen, olduğu gibi kalan.
Durul: Suyun durulması, aklanması
Adeviye: 1. İyilik, yardımseverlik. 2. Ünlü hanım mutasav-vıfe.İyilikseverlik, yardımseverlik.
Radiye: Rıza gösteren, kabul eden, boyun eğen.
Namiye: 1. Yetişen, büyüyen, artan. 2. Güç kazanma.
Örfiye: Törelerle, âdetlerle ilgili.
Fevziye: Kurtuluş, zafer ve üstünlükle ilgili olan.
Naciye: Kurtulmuş, selamete kavuşmuş
Rasiye: Büyük dağ.
Nasiye: Unutan, unutmuş olan.
Refiye: Yüksek, yüce. - bk. Refia
Berkiye: Şimşek gibi, parlak.
Şemsiye: Güneşle ilgili, güneşe özgü, güneşlik.
Takiye: Günahtan, haramdan kaçınan, dinine bağlı kimse.
Zülfiye: Sevgilinin zülfü, saçı. - bk. Zülfüye
Şehriye: 1. Şehirli, kentli. 2. Kibar, ince, nazik.
Hükmiye: Hükümle ilgili, hükme ait, bir karara dayanan.
Sulhiye: Barışa özgü, barışla ilgili, barış.
Bakiye: Artık, artan, kalan, geri kalan. Kalıntı.
Raciye: 1. Rica eden, yalvaran. 2. Umutlu.
İlmiye: Dinî bilimlerle uğraşan kimseler topluluğu.
Kutbiye: Kutupla ilgili, kutba ilişkin.
Sadriye: 1. Göğüsle ilgili, göğse ait. 2. Çocuğun anasıyla olan bağı.
Nevriye: Işıklı, parlak.
Seniye: Yüksek, yüce.
Hediye: Armağan, bahşiş
Asliye: 1. Seçkin, özel. 2. Esas, temel.
Asiye: İsyan eden
Zatiye: Kendiyle ilgili, kendine ait, özel.
İrfaniye: İrfanla, bilgi ve kültürle ilgili.
Dahiye: Hârikulâde zekâ ve yetenek sahibi. Büyük iş ve hâdise.
Düriye: İnci gibi parlayan, parlak.
Cudiye: Cömert, eli açık.
Nakiye: 1. Temiz, pak. 2. Çok ince, çok güzel, zarif.
Edviye: İlaçlar, devâlar. Mezopotamya ve İran mutfağında kullanılan bir baharat karışımıdır.
Muradiye: İstekli, dileği olan, arzulu kadın. Amacı olan kadın.
Mehdiye: Doğru yolu bulan, hidayete eren.
Hamdiye: Allah’ı övmeyle, Allah’a şükretmeyle ilgili.
Feyziye: 1. Bollukla, bereketle ilgili. 2. Bilimle, bilgiyle ilgili.
Hamiye: 1. Himaye eden, koruyan, koruyucu. 2. Kayıran, kayıncı.
Lütfiye: İyi muamele, güzellik ve hoşlukla ilgili
Kaniye: Kanaat eden, fazlasını istemeyen,kanmış,kanaatkar.
Hüsniye: Güzellikle ilgili, güzelliğe ait
Safiye: Katıksız, katışıksız saf
Arziye: Toprakla ilgili, topraktan yetişen.
Zihniye: Zihinle, akılla ilgili.
Bedriye: Ayın ondürdüncü geceki haliyle ilgili
Veliye: Ermiş kadın.
Harbiye: Savaşla ilgili.
Resmiye: 1. Devlet tarafından veya devlet adına olan. 2. Alayla, törenle olan. 3. Ciddi.
Vehbiye: Tanrı bağışı olan.
Saniye: Dakikanın 60’ta biri süresinde zaman birimi
Ayniye: Gözle ilgili olan.
Rukiye: Büyüleyici, sihirleyici, efsun. Peygamberimiz’in kızlarından birinin adıdır.
Merziye: Hoşa giden, beğenilen. - bk. Marziye
Ümniye: 1. Umut. 2. İstek, arzu. 3. Niyet.
Savniye: Koruma, gözetme ile ilgili.
Nuriye: Işıklı, ışıktan gelme
Kadriye: Değerle ilgili / İtibar, onur
Suphiye: Sabah vaktiyle, şafak ile ilgili.
Bahriye: Donanma ve denizle ilgili
Nadiye: 1. Bağıran, bağırıp çağıran, seslenen. 2. Toplantı, meclis.
Şükriye: Görülen iyiliğe karşı şükretmek , hoşnut olmak
Semiye: Aynı adı taşıyan, adları aynı olan, adaş.
Ramiye: Fırlatan, atan.
Hulkiye: 1. Yaradılışla ilgili. 2. İyi yaradılışlı, iyi ahlaklı.
Nebiye: Haberci, haber veren, elçi.
Badiye: 1. Çöl, sahra 2. Kır, ova
Emriye: Emirle, buyrukla ilgili.
Sadiye: Mutlu, uğurlu.
Fecriye: Tan vaktiyle, tan kızıllığıyla ilgili.
Subhiye: Sabah vaktiyle, şafak ile ilgili. - bk. Suphiye
Şadiye: Sevinç, neşe, mutluluk
Cevriye: 1. Haksızlık. 2. Eza, cefa, eziyet, gadir, zulüm, sitem.Eziyet, sıkıntıyla ilgili olan.
Sevdiye: Türkçe "sevdi" sözüne yanlış olarak Arapça dişillik eki getirilerek elde edilen bir ad.
Lamiye: Parıldayan, parlak, parıltılı.
Huriye: 1. Coşkunluk hallerinde hurilerle buluştuklarına inanan bir tarikat. 2. Cennet kızı. 3. Sevgili. 4. Çok güzel kadın. Sözlük Anlamı: Meşin sırt çantası, dağarcık.
Necmiye: Yıldızlarla ilgili, yıldızlara ait
Şafiye: İyileştiren, iyi eden, şifa veren.
Ümmiye: Okur yazar olmayan kadın
Zühtiye: Her türlü zevke karşı koyarak kendini ibadete veren.
Yümniye: Uğurlu, kutlu.
Sabriye: Sabırlı, sabırla ilgili
Hayriye: Hayırla, iyilikle ilgili
Sabiye: Küçük kız, kız çocuğu.
Nabiye: Haberci, haber veren.
Ünsiye: 1. Alışmış, sokulgan. 2. Arkadaş, dost.
Rahmiye: Acıyan, merhamet eden.
Aliye: Yüce, yüksek
Fahriye: Bir işi çıkar beklemeden yapan
Fethiye: Fethetme, alma ile ilgili olan. Fethe mensup. Fetih hakkında yazılan kaside.
Atiye: 1. Bağış, bahşiş, ihsan. Hediye. 2. Gelecek, istikbal.
Sırriye: Sır saklamasını bilen kimse.
Ermiye: Dolu yağdıran kasırga bulutları.
Dürriye: İnci gibi parlayan
Adniye: Cennete gitmeye hak kazanmış, cennetlik bayan.
Şevkiye: Şevkli, neşeli, istekli.
Mariye: Şen’un adında birinin kızı olup hicretin 7. yılında kızkardeşi Şirin ile birlikte, Mukavkıs tarafından Hz. Muhammed’e (s.a.s) hediye edilen kıbti bir cariye. Hz. Peygamberin hanımlarından küçük yaşta ölen oğlu İbrahim’in annesi.
Keşfiye: 1. Keşifle ilgili. 2. Keşfeden.
Nafiye: Yok eden, ortadan kaldıran, süren.
Gülşadiye: Mutlu, seviçli güzel.
Ruziye: Gündüze ait, gündüzle ilgili.