İsminize en uygun ismi bulmak ister misiniz?
Sariye isminin anlamı: Hz. Ömer’in İran’daki komutanı.Sariye(R.A). Sariye ismi Arapça kökenli bir Erkek ismidir.
Sariye İsminin Anlamı Nedir? Sariye İsminin AnaliziSubhiye: Sabah vaktiyle, şafak ile ilgili. - bk. Suphiye
Sarahi: Princes
Sarah: Prenses, Princes
Rahiye: Bal arısı.
Fikriye: Düşünce ile fikir ile ilgili
Kafiye: Tâbi olan şey. Her şeyin son tarafı. Şiirde mısra sonlarında bulunan sözcüklerin son heceleri arasındaki ses benzerliği, uyak. Halk edebiyatında ayak.
Sarıgüzel: Sarışın güzel.
Fahriye: Bir işi çıkar beklemeden yapan
Fevziye: Kurtuluş, zafer ve üstünlükle ilgili olan.
Keşfiye: 1. Keşifle ilgili. 2. Keşfeden.
Sarepta: bir kuyumcu dükkan
Sarina: s
Saniye: Dakikanın 60’ta biri süresinde zaman birimi
Taliye: 1. Sonradan gelen, bir şeyin arkası sıra giden. 2. Kur’an okuyan.
Vehbiye: Tanrı bağışı olan.
Sarmaşık: Koyu yeşil renkli, değişik biçimli yaprakları olan tırmanıcı bir bitki.
Hüsniye: Güzellikle ilgili, güzelliğe ait
Türkiye: Türkiye Cumhuriyeti’nin yer aldığı ülke.
Semiye: Aynı adı taşıyan, adları aynı olan, adaş.
Tahliye: Boşaltmak. Boş bırakmak. Serbest bırakmak. Tathir etmek. Temizlemek.
Seniye: Yüksek, yüce.
Behiye: Güzel ve alımlı kadın
Huriye: 1. Coşkunluk hallerinde hurilerle buluştuklarına inanan bir tarikat. 2. Cennet kızı. 3. Sevgili. 4. Çok güzel kadın. Sözlük Anlamı: Meşin sırt çantası, dağarcık.
Nafiye: Yok eden, ortadan kaldıran, süren.
Remziye: İşaretle, simgeyle ilgili, simgeli, simgesel.
Savniye: Koruma, gözetme ile ilgili.
Naciye: Kurtulmuş, selamete kavuşmuş
Sarai: Benim prenses
Kibariye: 1. Davranış, düşünce, duygu bakımından ince, nazik olan. 2. Seçkin, değerli. 3. Zengin, soylu.
Ganiye: 1. Zengin, varlıklı. 2. Çok hoş. 3. Kadın şarkıcı.
Düriye: İnci gibi parlayan, parlak.
Sarıçiçek: Sarı renkli çiçek.
Merziye: Hoşa giden, beğenilen. - bk. Marziye
Sadiye: Mutlu, uğurlu.
Ferdiye: 1. Tek olan, tek şey. 2. Fertle ilgili, bireysel.
Yümniye: Uğurlu, kutlu.
Hamiye: 1. Himaye eden, koruyan, koruyucu. 2. Kayıran, kayıncı.
Sulhiye: Barışa özgü, barışla ilgili, barış.
Rukiye: Büyüleyici, sihirleyici, efsun. Peygamberimiz’in kızlarından birinin adıdır.
Harbiye: Savaşla ilgili.
Zekiye: Anlayışlı, kavrayışlı, zekâ sahibi.
Adeviye: 1. İyilik, yardımseverlik. 2. Ünlü hanım mutasav-vıfe.İyilikseverlik, yardımseverlik.
Uzziye: Allah `ın gücü
Nadiye: 1. Bağıran, bağırıp çağıran, seslenen. 2. Toplantı, meclis.
Methiye: 1. Övgü. 2. Birini veya bir şeyi övmek için yazılmış şiir.
Zühtiye: Her türlü zevke karşı koyarak kendini ibadete veren.
Avniye: 1. Yeniçeriler tarafından ve daha sonra Sultan Mecid ve Sultan Aziz zamanlarında giyilen bir çeşit yağmurluk. 2. Yardım etmiş. Yardımla ilgili.
Fecriye: Tan vaktiyle, tan kızıllığıyla ilgili.
Veliye: Ermiş kadın.
İlmiye: Dinî bilimlerle uğraşan kimseler topluluğu.
Seyfiye: 1. Kılıçla ilgili, askerliğe ait. 2. Kılıç biçiminde. 3. Asker zümresi.
Zihniye: Zihinle, akılla ilgili.
Basriye: Görme ile ilgili olan.
Sarya: Özgürlük
Kaniye: Kanaat eden, fazlasını istemeyen,kanmış,kanaatkar.
Hıfziye: 1. Saklama, koruma ile ilgili. 2. Ezberleme, akılda tutma.
Hediye: Armağan, bahşiş
Asliye: 1. Seçkin, özel. 2. Esas, temel.
Resmiye: 1. Devlet tarafından veya devlet adına olan. 2. Alayla, törenle olan. 3. Ciddi.
Ruhiye: Ruhla ilgili,ruha ait.
Edviye: İlaçlar, devâlar. Mezopotamya ve İran mutfağında kullanılan bir baharat karışımıdır.
Sari:
Nevriye: Işıklı, parlak.
Rasiye: Büyük dağ.
Ümmiye: Okur yazar olmayan kadın
Vasfiye: Nitelikli.
Zülfiye: Sevgilinin zülfü, saçı. - bk. Zülfüye
Dahiye: Hârikulâde zekâ ve yetenek sahibi. Büyük iş ve hâdise.
Safiye: Katıksız, katışıksız saf
Bakiye: Artık, artan, kalan, geri kalan. Kalıntı.
Cevriye: 1. Haksızlık. 2. Eza, cefa, eziyet, gadir, zulüm, sitem.Eziyet, sıkıntıyla ilgili olan.
Nabiye: Haberci, haber veren.
Mariye: Şen’un adında birinin kızı olup hicretin 7. yılında kızkardeşi Şirin ile birlikte, Mukavkıs tarafından Hz. Muhammed’e (s.a.s) hediye edilen kıbti bir cariye. Hz. Peygamberin hanımlarından küçük yaşta ölen oğlu İbrahim’in annesi.
Maviye: Billur taşı. Mavi renkten olan, mavi renge ait.
Emriye: Emirle, buyrukla ilgili.
Lamiye: Parıldayan, parlak, parıltılı.
Mihriye: Güneşle ilgili.
Şehriye: 1. Şehirli, kentli. 2. Kibar, ince, nazik.
Refiye: Yüksek, yüce. - bk. Refia
Örfiye: Törelerle, âdetlerle ilgili.
Sara: Halis, katkısız, temiz.
Lemiye: Parlayan, ışıldayan.
Rahmiye: Acıyan, merhamet eden.
Kutbiye: Kutupla ilgili, kutba ilişkin.
Kadriye: Değerle ilgili / İtibar, onur
Raziye: Kabul eden, rıza gösteren, boyun eğen
Zeyniye: Süslü.
Fethiye: Fethetme, alma ile ilgili olan. Fethe mensup. Fetih hakkında yazılan kaside.
Hilmiye: Yumuşak huylu, ince nazik kimse.(Arapça)
Raciye: 1. Rica eden, yalvaran. 2. Umutlu.
Gülşadiye: Mutlu, seviçli güzel.
Fehmiye: Anlayış, kavrayışla ilgili olan.
Sabiye: Küçük kız, kız çocuğu.
Ferdaniye: Birlik, teklik, eşsizlik.
Berkiye: Şimşek gibi, parlak.
Bahriye: Donanma ve denizle ilgili
Şafiye: İyileştiren, iyi eden, şifa veren.
Beriye: Salim, kurtulmuş, aklanmış, arı, temiz.
Takiye: Günahtan, haramdan kaçınan, dinine bağlı kimse.
Hayriye: Hayırla, iyilikle ilgili
Sart: Ticaretle uğraşan, tüccar.
Sardis: Sevinç prens
Sarıtaş: Güçlü, kuvvetli sarışın kimse.
Sarpkın: Güçlü, kuvvetli kimse.
Sarıkaya: Güçlü, kuvvetli sarışın kimse.
Saral: "Çevresini kuşat" anlamında kullanılan bir söz.
Sarp: Dik,geçilmesi ve çıkılması zor, Çetin, sert, şiddetli
Sarıhan: Sarışın hükümdar.
Sarim: Keskin, kesici.
Saran: 1. Kuşatan, çeviren. 2. Hasis, cimri.
Sarıcabay: Sarışın kimse.
Sarphan: Güçlü, kuvvetli hükümdar.
Sarhan: Bey, Lord
Saro: Güçlü, kuvvetli
Sarvan: Deve süren, deveci.
Sarıçam: Bir çam çeşidi.
Sarıca: 1. Sarıyı andıran, sarıya yakın. 2. Yaban arısı.
Sarbek: Sarışın bey.
Saruhan: Eski bir Türk beyi
Sargis: Doğanın gücü
Sarper: Sert, güçlü erkek.
Sarpkoç: Güçlü, kuvvetli kimse.
Sargut: İhsan, bağış, ödül.
Sariye: Hz. Ömer’in İran’daki komutanı.Sariye(R.A)
Sarıalp: Sarışın yiğit.
Saruca: 1. Sarıyı andıran, sarıya yakın. 2. Yaban arısı. - bk. Sarıca
Sartık: Azat olunmuş, salıverilmiş, özgür.
Sar: Sevindiren, sevinç veren.
Sarsour: böcek
Sarpkan: Sert, güçlü soydan gelen.
Sargınal: "Yürekten, candan al" anlamında kullanılan bir ad.
Saru: Sarışın.
Sarid: Bir prensin eliyle, kalan
Sarpedon: Truva Savaşı sırasında Patroclus tarafından öldürülen
Sargan: 1. Çorak yerlerde biten bir ot. 2. Bir tür balık.
Saraç: Koşum ve eyer takımları yapan, satan, işleyen veya süsleyen kimse.
Sarıbay: Sarışın kimse.
Sarıer: Sarışın kimse.
Sarkan: Kovan.