Çocuğunuz için size ve eşinize en uygun ismi bulmak ister misiniz?
Naz İsmiyle Uyumlu Tüm İsimler
Naz isminin anlamı: Kendini beğendirmek amacıyla yapılan davranış. Naz ismi Farsça kökenli bir Kız ismidir.
Buse İsmiyle Uyumlu Tüm İsimler
Buse isminin anlamı: Gülücük, tebessüm , öpücük. Buse ismi Farsça kökenli bir Kız ismidir.
Nazıdil: Gönül nazı, gönül cilvesi.
Nazire: 1. Benzer, örnek, eş. 2. Taze, körpe. 3. Altın. 4. Bir davranış, söz vb.ye karşılık olarak yapılan davranış, söz.Bir şeye benzemek üzere yapılan şey. Denk, eş.
İlknaz: İlk doğan kız çocuklara verilen adlardan biri.
Bakinaz: Sürekli nazlanan, çok nazlı.
Şehrinaz: Türk müziğinin en eski makamlarından biri.
Nazbike: Nazlı kız.
Nazmiye: Vezinli ve kafiyeli sözle, nazımla ilgili
Nazıma: 1. Düzenleyen, tanzim eden. 2. Manzum yazan.
Sunaz: Su gibi temiz, saf ve nazlı kız. Su ve Naz isimlerinin birleşmesi ile oluşan bir isim. Bkz: Su ve Naz
Sudenaz: Boyalı, sürmeli. Nazlı olan.
Birnaz: Nazlı, cilveli.
Sevnaz: "Nazlanarak sev" anlamında kullanılan bir ad.
Şevkinaz: Nazlı ve neşeli.
Ecenaz: Nazlı güzel. Ece ve Naz isimlerinin bir araya gelmesi ile türemiştir.
Servinaz: 1. Dalları yana sarkan servi. 2. Uzun boylu sevgili.
Şerefnaz: Büyük, ulu, üstün ve nazlı kimse.
Nazra: Bir tek bakış (Kaynak Bilinmiyor).
Nazan: Nazlanan, işve yapan, cilve yapan
Nazlım: "Sevdiğim, değer verdiğim, üstüne titrediğim, edalım" anlamında kullanılan bir ad.
Çeşminaz: Nazlı, baygın bakışlı göz.
Safinaz: Çok nazlı, çok naz eden.
Gülnaz: Gül gibi ince ve narin
Defnenaz: Defne ve Naz isimlerinin bir araya gelmesi ile oluşan bir isimdir. Bkz: Defne ve Naz
Nazhanım: Nazlı kız.
Nazile: İnme, nüzul, nazil olma. Belâ, sıkıntı. Nezle hastalığı.
Mihrinaz: Çok nazlı güzel.
Nazirah: Eşit, baş
Çimnaz: Çok nazlı.
Nazlıgül: Nazlı güzel.
Şahnaz: Çok nazlı.
Ceylinaz: İnternette “Cennetin kapısındaki görevli melek” anlamına geldiği geçmektedir ancak bu anlam kesinlikle yanlıştır.Böyle bir kelime ve anlam yoktur, tamamen uydurmadır. “Ceylinaz” kelimesi Kur’an-ı Kerim’de ve hadislerde geçmez. Böyle bir kelime Türkçe, Arapça ve Farsça sözlüklerde de bulunmamaktadır. Sadece zooloji biliminde Arapça olarak ceyl kelimesinin yengeç anlamı vardır. Arapça’da “cyl harflerinden oluşan ve ciyl diye okunan bir kelime vardır. ciyl kelimesinin anlamı ise topluluk, kavim, millet, zümre, nesil ve batın anlamlarına gelmektedir
Nazife: 1. Temiz, pak. 2. Zarif, kibar.
Naz: Kendini beğendirmek amacıyla yapılan davranış
Nazlı: Naz eden, cilveli, işveli
Şehnaz: Doğu müziğinde bir makam / Çok nazlı
Şekernaz: Çok nazlanan güzel.
Sernaz: Çok nazlı .
Verdinaz: Nazlanan güzel.
Nazlıcan: Nazlı kimse.
Selvinaz: Selvi gibi nazlı nazı salınan.
Nazenin: 1. Cilveli, nazlı, hoş. 2. Nazlı büyütülmüş, şımarık. 3. Yapısı ince, narin.
Binnaz: Çok nazlı
Elanaz: Ela gözlü, cilveli, nazlı güzel. Ela ve Naz isimlerinin bir araya gelmesi ile oluşan bir isim. Bkz: Ela ve Naz
Nazdar: Nazlı. Naz yapan. Şımarık. Meşhur bir cins lâle.
Hükminaz: Nazlı, edalı.
Nazsu: Nazlı, cilveli ve berrak bir güzelliği olan. Yavaş akan su. Naz ve Su isimlerinin bir araya gelmesi. Bkz: Naz ve Su
Sehernaz: Seher vakti nazlanan kimse.
Nazlan: "Naz yap, kendini beğendir, nazlı, cilveli ol" anlamında kullanılan bir ad.
Meleknaz: Terbiyeli, uysal, nazlı kadın.
Yağmanaz: Gönülleri çalan, yağma eden güzel.
Nazlıhan: Nazlı hükümdar.
Nazik: 1. Saygılı davranan. 2. İnce yapılı, narin.
İsminaz: Adı gibi kendi de nazlı olan. Çok nazlı olan.
Gülinaz: Naz yapan güzel.
Mestinaz: Çok nazlı, naz sarhoşu.
Sevginaz: Sevmekte nazlanan kimse.
Nazende: 1. Naz eden, nazlanan, nazlı. 2. Sevgili.
Günnaz: Nazlı güzel.
Hürnaz: Nazlanmakta özgür olan.
Cilvenaz: Nazı özellikle yapan / Cilveyle nazı birarada bulunduran
Nazmi: Vezinli, kafiyeli sözle ilgili/ Düzenli
Nazır: 1. Bakan, gören. 2. Bakan, vekil.
Nazir: Benzer, eş, örnek.
Kenaz: temizlemek
Nazım: Düzenleyen, tanzim eden
Tınaz: Ot veya saman yığını.
Nazif: Temiz, güzel
Buse: Gülücük, tebessüm , öpücük
Busena: Öpüşmek, öpmek anlamına gelen buse ve şimşek parıltısı anlamlarına gelen sena isimlerinin birleşiminden oluşmuştur.
Busana: ayın kız gece
Busem: Benim öpücüğüm, öptüğüm, öpüşüm.
Mebuse: 1. Gönderilmiş, yollanmış. 2. Milletvekili.
Chruse: altın, altın