Çocuğunuz için size ve eşinize en uygun ismi bulmak ister misiniz?
Harun İsmiyle Uyumlu Tüm İsimler
Harun isminin anlamı: Akseden, parlayan. Hz. Musa (a.s)’ın Peygamber olan küçük kardeşinin adı. Köken: İbr. Söyleyiş: (ha:run) Cinsiyet: Erkek 1. Parlayan.2. Hz. Musa’nın küçük kardeşinin adı. Bir tutam ot. Özellikle atlarda görülen, bulaşıcı bir çeşit hastalık, sakağı. sıf. (Ar. ḥurūnet “hayvanın inat edip ileri gitmemesi”nden ḥarūn) 1. İlerleyeceği yerde huysuzluk edip geri geri giden (at) [Halk ağzında harın kullanılmaktadır]: Zabta kim kādir idi esb-i harûn-ı feleği / Olmasa kabza-i destinde inân-ı devlet (Sâmi). Ashâb-ı kiram haydi dediler, kalkmadı, harun hayvan gibi inat edip durdu (Cevdet Paşa). 2. mec. İnatçı (kimse). Harun ismi Arapça kökenli bir Erkek ismidir.
Benzer İsmiyle Uyumlu Tüm İsimler
Benzer isminin anlamı: Nitelik, görünüş bakımından bir başkasına benzeyen veya ona eş olan. Benzer ismi Türkçe kökenli bir Erkek ismidir.
Beysun: "Kendini bey olarak göster" anlamında kullanılan bir ad.
Beyhatun: Bey hanımı.
Beybun: Papatya
Hacer: Taş, kaya parçası, çakıl
Haver: Güneşin doğduğu yön, doğu.
Harika: Eşyanın tabiatı dışında, doğa üstü, garip şey, olağanüstü
Harbiye: Savaşla ilgili.
Harmonia: ares kızı
Hare: Cam, göz vb.nde dalgalanır gibi görünen parlak çizgiler, meneviş.
Harum: yüksek aşağı atmak
Haris: Süngü demiri. Soğuk olan şey. Muhafız. Bekçi. Gözcü. Himaye eden. Bekleyen. Son derece hırslı olan.
Haroun-Al-Rachid: Dik
Jeshurun: salih, güvenilir
Harbonah: onun çöküşünü, kılıcını
Harim: , yok tanrıya adanmış
Harel: Tanrı Dağı
Harb:
Haruz: Dikkat
Orun: 1. Özel yer. 2. Önemli bir görevlinin çalıştığı yer, makam. 3. Gizli, habersiz. 4. Huy, yaradılış.
Haran: dağlık ülke
Hareph: kış sitem
Harput: Güneşli lotus
Torun: Bir kimseye göre çocuğunun çocuğu.
Harrell: Tanrı Dağı
Urun: 1. Özel yer. 2. Önemli bir görevlinin çalıştığı yer, makam. 3. Gizli, habersiz. 4. Huy, yaradılış. - bk. Orun
Harhas: güven öfke ısı
Harun: Akseden, parlayan. Hz. Musa (a.s)’ın Peygamber olan küçük kardeşinin adı. Köken: İbr. Söyleyiş: (ha:run) Cinsiyet: Erkek 1. Parlayan.2. Hz. Musa’nın küçük kardeşinin adı. Bir tutam ot. Özellikle atlarda görülen, bulaşıcı bir çeşit hastalık, sakağı. sıf. (Ar. ḥurūnet “hayvanın inat edip ileri gitmemesi”nden ḥarūn) 1. İlerleyeceği yerde huysuzluk edip geri geri giden (at) [Halk ağzında harın kullanılmaktadır]: Zabta kim kādir idi esb-i harûn-ı feleği / Olmasa kabza-i destinde inân-ı devlet (Sâmi). Ashâb-ı kiram haydi dediler, kalkmadı, harun hayvan gibi inat edip durdu (Cevdet Paşa). 2. mec. İnatçı (kimse).
Karun: Çok zengin kimse. Kur’an’da kendisinden çok zengin olarak söz edilen ve bütün mal varlığı bir anda yok olan kişi. Kuran’da Ankebut 24, Mu’min 39, Kasas 76 ve 79. ayetlerde geçer.
Nurzer: Altın gibi parlak ve değerli olan.
Benek: 1. Herhangi bir şey üzerindeki ufak leke, nokta. 2. Güneş lekeleri yöresinde görülen, parlak taneciklerden ve parlak damarlardan oluşmuş bölüm.
Benevşe: 1. Menekşe. 2. Mor renk.
Tezer: Çabuk ve erken
Benay: Ay gibi parlak olan kız.
Bengübade: Esrar ve şarap. Fuzuli’ye ait olan mesnevi.
Bengül: Üzerinde benekler bulunan gül
Gezer: Dolaşan, gezen, gezici.
Benal: ben-al
Benligül: Vücudunda ben olan güzel.
Hezer: bir bataklık dönüştürdü
Mahizer: Ayın çok olduğu gece.
Ayzer: Altın gibi parlayan ay. Ayın altın renginde olması.
Avzer: Parlak, süs.
Porzer: Sarışın
Bennu: Çok parlak, görkemli. Bennu Kuşu; Güneş, yaratılış ve yeniden doğuş ile bağlantılı balıkçıla benzeyen (Yunan mitolojisindeki anka kuşu gibi) eski bir Mısır tanrısı.
Bensu: Su gibi aziz benlik
Tacızer: Altın taç.
Benli: Vücudunda ben bulunan.
Bengü: Sonu olmayan, hep kalacak olan, sonsuz, ebedî. bk. Bengi
Bengu: Edebiyet
Bengi: Sonsuz, sonsuzluk
Benian: "Beni anımsa" anlamında kullanılan bir ad.
Simüzer: Altın ve gümüş gibi parlak ve değerli olan.
Bengigül: Sonsuza dek güzel olarak kalacak olan.
Beniz: Güzel yüzlü. Yüz, yüz rengi.
Bengisu: İnsana ölmezlik verdiğine inanılan su / Abıhayat
Bennur: Ben nur gibi parlak ve güzelim anlamında kullanılan bir ad.
Morizer: Sarı boncuk
Benice: Sonsuz, ebedî.
Bengühan: Hükümdarlığı sürekli olan.
Gülsezer: Gülü, güzeli tanıyan, güzelden anlayan.
Gülözer: Gül gibi özü doğru ve dürüst olan.
Benaiah: RAB yaptı
Benzer: Nitelik, görünüş bakımından bir başkasına benzeyen veya ona eş olan.
Bent: 1. Bağ. 2. Zincir. 3. Düğüm. 4. Tutsak, esir.
Sözer: Sözünde duran kimse.
Dengizer: Deniz adamı, denizci. bk. Denizer
Yağızer: Esmer kimse.
Bentürk: "Bm Türküm" anlamında kullanılan mi ad.
Ebenezer: Yardım taş
Bener: "Ben yiğitim" anlamında kullanılan bir ad.
Benol: "Ben işte oyum" anlamında kullanılan bir ad.
Bozer: Cesur ve yiğit kimse.
Bendeş: Eş, benzer.
Romamti-Ezer: yardım yüceltilmesi
Közer: Gören kimse.
Ezer: Yardım.
Bengitaş: Orhun anıtları.
Benaya: Tanrı oluşturur
Oflazer: İyi, güzel, eksiksiz, becerikli kimse.
Bender: Ticaret limanı, iskele.
Denizer: Deniz adamı, denizci.
Lazer: Tanrı yardımcı oldu
Joezer: o destek
Ilgazer: Akıncı, savaşçı kimse.
Ben-Ammi: Halkımın oğlu
Özer: Özü er olan
Gizer: Sır saklayan kimse.
Ahiezer: yardım kardeşi
Bene-Jaakan: üzüntü oğulları
Oğuzer: Güçlü, kuvvetlü kimse.
Zer: Karışıklık
Benam: 1. Namlı, ünlü, meşhur. 2. Güzel, iyi. 3. Az bulunan.
Temizer: Dürüst kimse.
Eliëzer: Tanrı benim yardımcı olduğunu
Bengî: Tutku
Uzer: Becerikli, akıllı kişi.
Jezer: ada yardım
Hadarezer: yardım güzellik
Benroy: Bir Aslan oğlu
Teközer: Özü benzersiz nitelikler taşıyan erkek.
Bengisoy: Soyu sonsuza dek sürecek olan.
Tokuzer: Dokuz kişi.
Tuzer: Güzel, şirin kimse.
Yavuzer: Cesur, güçlü erkek.
Dönmezer: Sözünden dönmeyen, dediğini yapan, azimli, kişilikli kimse.
Ersezer: Kavrayışı güçlü erkek.
Azer: 1. Ateş. 2. Hz. İbrahim’in babasının adı.
Titizer: 1. Çok dikkat ve özenle davranan veya böyle davranılmasını isteyen memnun edilmesi güç kimse. 2. Temizliğe aşırı düşkün olan kimse. 3. Huysuz, öfkeli kimse.
Ben-Ami: İnsanoğlu
Ozer: Tanrı'nın Yardımcısı
Bengibay: Sonsuza dek varlıklı olarak kalacak olan.
Hadadezer: yardım güzellik
Benhail: oğlu gücü
Sönmezer: Parlaklığını, ışığını hiç yitirmez, her zaman canlı olan kimse.
Abuzer: Altın suyu. Altın suyu gibi parlak ve görkemli. Yahut Ebu Zer (el-Gıfarî) isminin fonetik değişikliğe uğramış şekli.
Bengialp: Sonsuza dek yiğit olarak kalacak olan.
Filizer: Genç, toy, delikanlı.
Benzi: İyi oğlu
Beneberak: yıldırım oğulları
Kezer: Kahraman.
Benazir: Eşsiz, tek olan.
Benhadad: Hadad oğlu, ya da gürültü
Beno: Oğul
Abiezer: yardım babası
Üzer: 1. Üst. 2. Kaymak. 3. Faiz. 4. Can sıkıcı, üzücü.