İsminize en uygun ismi bulmak ister misiniz?
Harbiye isminin anlamı: Savaşla ilgili. Harbiye ismi Arapça kökenli bir Kız ismidir.
Harbiye İsminin Anlamı Nedir? Harbiye İsminin AnaliziRefiye: Yüksek, yüce. - bk. Refia
Lemiye: Parlayan, ışıldayan.
Şevkiye: Şevkli, neşeli, istekli.
Hayriye: Hayırla, iyilikle ilgili
Takiye: Günahtan, haramdan kaçınan, dinine bağlı kimse.
Rahiye: Bal arısı.
Fecriye: Tan vaktiyle, tan kızıllığıyla ilgili.
Bakiye: Artık, artan, kalan, geri kalan. Kalıntı.
Şehriye: 1. Şehirli, kentli. 2. Kibar, ince, nazik.
Hilmiye: Yumuşak huylu, ince nazik kimse.(Arapça)
Tahliye: Boşaltmak. Boş bırakmak. Serbest bırakmak. Tathir etmek. Temizlemek.
Nevriye: Işıklı, parlak.
Methiye: 1. Övgü. 2. Birini veya bir şeyi övmek için yazılmış şiir.
Namiye: 1. Yetişen, büyüyen, artan. 2. Güç kazanma.
Arziye: Toprakla ilgili, topraktan yetişen.
Vasfiye: Nitelikli.
Kadriye: Değerle ilgili / İtibar, onur
Vehbiye: Tanrı bağışı olan.
Ruhiye: Ruhla ilgili,ruha ait.
Raziye: Kabul eden, rıza gösteren, boyun eğen
Mariye: Şen’un adında birinin kızı olup hicretin 7. yılında kızkardeşi Şirin ile birlikte, Mukavkıs tarafından Hz. Muhammed’e (s.a.s) hediye edilen kıbti bir cariye. Hz. Peygamberin hanımlarından küçük yaşta ölen oğlu İbrahim’in annesi.
Avniye: 1. Yeniçeriler tarafından ve daha sonra Sultan Mecid ve Sultan Aziz zamanlarında giyilen bir çeşit yağmurluk. 2. Yardım etmiş. Yardımla ilgili.
Bahriye: Donanma ve denizle ilgili
Hadiye: Hidayete erdiren, doğru yolu gösteren, kılavuz, rehber. Önde giden. Kuran’da geçmektedir ( Araf 186, Furkan 31)
Rukiye: Büyüleyici, sihirleyici, efsun. Peygamberimiz’in kızlarından birinin adıdır.
Harika: Eşyanın tabiatı dışında, doğa üstü, garip şey, olağanüstü
Behiye: Güzel ve alımlı kadın
Sırriye: Sır saklamasını bilen kimse.
Harum: yüksek aşağı atmak
Kafiye: Tâbi olan şey. Her şeyin son tarafı. Şiirde mısra sonlarında bulunan sözcüklerin son heceleri arasındaki ses benzerliği, uyak. Halk edebiyatında ayak.
Kibariye: 1. Davranış, düşünce, duygu bakımından ince, nazik olan. 2. Seçkin, değerli. 3. Zengin, soylu.
Remziye: İşaretle, simgeyle ilgili, simgeli, simgesel.
Cevriye: 1. Haksızlık. 2. Eza, cefa, eziyet, gadir, zulüm, sitem.Eziyet, sıkıntıyla ilgili olan.
Feyziye: 1. Bollukla, bereketle ilgili. 2. Bilimle, bilgiyle ilgili.
Harbiye: Savaşla ilgili.
Fahriye: Bir işi çıkar beklemeden yapan
Semiye: Aynı adı taşıyan, adları aynı olan, adaş.
Sabiye: Küçük kız, kız çocuğu.
İlmiye: Dinî bilimlerle uğraşan kimseler topluluğu.
Lamiye: Parıldayan, parlak, parıltılı.
Dürriye: İnci gibi parlayan
Necmiye: Yıldızlarla ilgili, yıldızlara ait
Keşfiye: 1. Keşifle ilgili. 2. Keşfeden.
Sevdiye: Türkçe "sevdi" sözüne yanlış olarak Arapça dişillik eki getirilerek elde edilen bir ad.
Ramiye: Fırlatan, atan.
Bedriye: Ayın ondürdüncü geceki haliyle ilgili
Şaziye: Özellikleri kimseye benzemeyen
Kudsiye: Kutsal.
Veliye: Ermiş kadın.
Fikriye: Düşünce ile fikir ile ilgili
Dahiye: Hârikulâde zekâ ve yetenek sahibi. Büyük iş ve hâdise.
Asliye: 1. Seçkin, özel. 2. Esas, temel.
Ruziye: Gündüze ait, gündüzle ilgili.
Gülşadiye: Mutlu, seviçli güzel.
Düriye: İnci gibi parlayan, parlak.
Sadriye: 1. Göğüsle ilgili, göğse ait. 2. Çocuğun anasıyla olan bağı.
Marziye: Hoşa giden, beğenilen.
Rahmiye: Acıyan, merhamet eden.
Ümniye: 1. Umut. 2. İstek, arzu. 3. Niyet.
Ferdiye: 1. Tek olan, tek şey. 2. Fertle ilgili, bireysel.
Ünsiye: 1. Alışmış, sokulgan. 2. Arkadaş, dost.
Zihniye: Zihinle, akılla ilgili.
Hare: Cam, göz vb.nde dalgalanır gibi görünen parlak çizgiler, meneviş.
Merziye: Hoşa giden, beğenilen. - bk. Marziye
Nariye: 1. Ateşle ilgili. 2. Cin, peri.
Naciye: Kurtulmuş, selamete kavuşmuş
Zülfiye: Sevgilinin zülfü, saçı. - bk. Zülfüye
Maviye: Billur taşı. Mavi renkten olan, mavi renge ait.
Savniye: Koruma, gözetme ile ilgili.
Ferdaniye: Birlik, teklik, eşsizlik.
Badiye: 1. Çöl, sahra 2. Kır, ova
Aliye: Yüce, yüksek
Edviye: İlaçlar, devâlar. Mezopotamya ve İran mutfağında kullanılan bir baharat karışımıdır.
Sudiye: Yararlı, faydalı, kazançlı.
Zeyniye: Süslü.
Şükriye: Görülen iyiliğe karşı şükretmek , hoşnut olmak
Cudiye: Cömert, eli açık.
Vechiye: Yüze ait, yüzle ilgili.
Zekiye: Anlayışlı, kavrayışlı, zekâ sahibi.
Nakiye: 1. Temiz, pak. 2. Çok ince, çok güzel, zarif.
Samiye: Yüksek, yüce.
Türkiye: Türkiye Cumhuriyeti’nin yer aldığı ülke.
İrfaniye: İrfanla, bilgi ve kültürle ilgili.
Muradiye: İstekli, dileği olan, arzulu kadın. Amacı olan kadın.
Şafiye: İyileştiren, iyi eden, şifa veren.
Şadiye: Sevinç, neşe, mutluluk
Ermiye: Dolu yağdıran kasırga bulutları.
Hamiye: 1. Himaye eden, koruyan, koruyucu. 2. Kayıran, kayıncı.
Lütfiye: İyi muamele, güzellik ve hoşlukla ilgili
Yümniye: Uğurlu, kutlu.
Hükmiye: Hükümle ilgili, hükme ait, bir karara dayanan.
Suphiye: Sabah vaktiyle, şafak ile ilgili.
Harmonia: ares kızı
Berkiye: Şimşek gibi, parlak.
Nasiye: Unutan, unutmuş olan.
Safiye: Katıksız, katışıksız saf
Fenniye: Fene, bilime ilişkin, bilimle ilgili.
Fethiye: Fethetme, alma ile ilgili olan. Fethe mensup. Fetih hakkında yazılan kaside.
Münciye: Kurtarıcı, kurtaran, önder.
Nazmiye: Vezinli ve kafiyeli sözle, nazımla ilgili
Harb:
Hareph: kış sitem
Harun: Akseden, parlayan. Hz. Musa (a.s)’ın Peygamber olan küçük kardeşinin adı. Köken: İbr. Söyleyiş: (ha:run) Cinsiyet: Erkek 1. Parlayan.2. Hz. Musa’nın küçük kardeşinin adı. Bir tutam ot. Özellikle atlarda görülen, bulaşıcı bir çeşit hastalık, sakağı. sıf. (Ar. ḥurūnet “hayvanın inat edip ileri gitmemesi”nden ḥarūn) 1. İlerleyeceği yerde huysuzluk edip geri geri giden (at) [Halk ağzında harın kullanılmaktadır]: Zabta kim kādir idi esb-i harûn-ı feleği / Olmasa kabza-i destinde inân-ı devlet (Sâmi). Ashâb-ı kiram haydi dediler, kalkmadı, harun hayvan gibi inat edip durdu (Cevdet Paşa). 2. mec. İnatçı (kimse).
Haruz: Dikkat
Sariye: Hz. Ömer’in İran’daki komutanı.Sariye(R.A)
Harbonah: onun çöküşünü, kılıcını
Haris: Süngü demiri. Soğuk olan şey. Muhafız. Bekçi. Gözcü. Himaye eden. Bekleyen. Son derece hırslı olan.
Harim: , yok tanrıya adanmış
Harel: Tanrı Dağı
Harput: Güneşli lotus
Haroun-Al-Rachid: Dik
Harhas: güven öfke ısı
Haran: dağlık ülke
Harrell: Tanrı Dağı