İsminize en uygun ismi bulmak ister misiniz?
Har isminin anlamı: Toprak renkleri. Har ismi Hinduca kökenli bir Erkek ismidir.
Har İsminin Anlamı Nedir? Har İsminin AnaliziHarika: Eşyanın tabiatı dışında, doğa üstü, garip şey, olağanüstü
İlkbahar: Yılın ılık mevsimi, bahar.
Bahar: 1. Kuzey yarım kürede 21 Martta gündüz gece eşitliğiyle başlayarak 22 Haziranda gün dönümü ile biten, kış ve yaz arasındaki mevsim. 2. Bu mevsimde açan çiçekler ve yapraklar. 3. Gençlik çağı.
Harbiye: Savaşla ilgili.
Zahar: Şafak
Harmonia: ares kızı
Sonbahar: Kıştan önceki mevsim, güz.
Harum: yüksek aşağı atmak
Hare: Cam, göz vb.nde dalgalanır gibi görünen parlak çizgiler, meneviş.
Nevbahar: İlkbahar.
Mutahhar: 1. Temizlenmiş, temiz. 2. Kutlu, kutsal, mübarek.
Filbahar: Ormanlarda yetişen, beyaz, mavi, mor çiçekler açan, tırmanıcı sarılgan bitki.
Gülbahar: Ebru yapmakta kullanılan koyu kırmızı boya
Ashar: Bilgelik vardır Bir
Harrell: Tanrı Dağı
Achar: Karıştırıcı
Hareph: kış sitem
Haruz: Dikkat
Haris: Süngü demiri. Soğuk olan şey. Muhafız. Bekçi. Gözcü. Himaye eden. Bekleyen. Son derece hırslı olan.
Haroun-Al-Rachid: Dik
Zohar: Işık, Brilliance
Harput: Güneşli lotus
Harb:
Abiathar: mükemmel babası, kalan babası olan
Kahhar: Kahredici, yok edici gücü olan Allah. Allah’ın 99 isminden birisi. Kuranda bir çok ayette geçer. (Örn: Yusuf 39, İbrahim 48 vs.).
Mazhar: Bir şeyin göründüğü ortaya çıktığı yer
Sychar: son
Nehar: Gündüz.
Mefhar: 1. Övünme. 2. Övünmeyi gerektiren şey.
Harel: Tanrı Dağı
Muhar: Pınar, çeşme.
Harhas: güven öfke ısı
Harbonah: onun çöküşünü, kılıcını
Enhar: Irmaklar, çaylar.
Meshar: Düz, Dikey
Ibhar: seçimlerde, o seçildi
Harim: , yok tanrıya adanmış
Haran: dağlık ülke
Sehhar: Büyü gibi bir kuvvetle çeken, büyüleyici.
Harun: Akseden, parlayan. Hz. Musa (a.s)’ın Peygamber olan küçük kardeşinin adı. Köken: İbr. Söyleyiş: (ha:run) Cinsiyet: Erkek 1. Parlayan.2. Hz. Musa’nın küçük kardeşinin adı. Bir tutam ot. Özellikle atlarda görülen, bulaşıcı bir çeşit hastalık, sakağı. sıf. (Ar. ḥurūnet “hayvanın inat edip ileri gitmemesi”nden ḥarūn) 1. İlerleyeceği yerde huysuzluk edip geri geri giden (at) [Halk ağzında harın kullanılmaktadır]: Zabta kim kādir idi esb-i harûn-ı feleği / Olmasa kabza-i destinde inân-ı devlet (Sâmi). Ashâb-ı kiram haydi dediler, kalkmadı, harun hayvan gibi inat edip durdu (Cevdet Paşa). 2. mec. İnatçı (kimse).
Achishar: Kardeşim bir şarkı
Issachar: Işçi