İsminize en uygun ismi bulmak ister misiniz?
Hanzale isminin anlamı: Zakkum. Zakkum ağacı. Ebu Cehil karpuzu denilen portakal büyüklüğünde mevyesi çok acı bir nebat. Karga kabağı diye de adlandırılır.. Hanzale ismi Arapça kökenli bir Kız ismidir.
Hanzale İsminin Anlamı Nedir? Hanzale İsminin AnaliziLale: Yaprakları uzun, çiçekleri kadeh biçiminde çeşitli renkleri olan soğanlı bir süs bitkisi
Hani: Mutlu, mutlu, sevinç
Cevale: Cevval yada cevahir anlamında / ekleyen : Cevale ŞAHİN
Şelale: Büyük çağlayan, çavlan, akarsuyun yüksekten yere düştüğü bölümü
Hanbiken: Hükümdar karısı. - bk. Hanbike
Hankız: Hükümdar kızı.
Hanzade: Hükümdar çocuğu
Hannan: En merhametli, çok merhamet eden, rahmetlerin en güzelini gösteren. Rahman ve Rahîm olan ve çok merhametli olan Allah’ın isimlerinden birisi.
Hanzale: Zakkum. Zakkum ağacı. Ebu Cehil karpuzu denilen portakal büyüklüğünde mevyesi çok acı bir nebat. Karga kabağı diye de adlandırılır.
Handan: Gülen, şen
Nale: İnleme, inilti, figân. Kamış kalem, kamış düdük, şeker kamışı.
Hanbeğendi: "Hanın hoşuna gitti anlamında kullanılan bir ad.
Hanameel: Tanrı'dan gelen lütfu, Tanrı'nın bir armağanıdır
Hanım: Soylu kadın, bayan
Hansultan: Hükümdar ve sultan.
Gazale: Dişi geyik.
Hanbegüm: Hanın karısı, hükümdar eşi
Nevsale: Genç, taze, küçük.
Meşale: 1. Ucunda alev çıkararak yanıcı bir madde bulunan aydınlatmaya yarayan değnek. 2. Herhangi bir konuda ışık tutan kimse, önder.
Hanna: Tanrı'nın Grace
Hansa: Kuğu.
Jale: Kırağı, çiğ, şebnem
Zale: Rose / çalı, gül, pembe
Yale: Sığır boynuzu.
Hanne: Hz. Meryem’in annesinin ismi. (Kaynak Bilinmiyor)
Hanüman: 1. Ev bark, ocak, yuva. 2. Ev halkı, çoluk çocuk.
Hanife: Allah’ın birliğine inanan, iman eden
Hanımkız: Ağırbaşlı kız.
Nevale: 1. Talih, kısmet. 2. Bağış, ihsan. 3. Yiyecek, içecek şey, azık.
Nihale: Fidan, taze sürgün. İnce ve düzgün vücutlu sevgili. Avcı korkuluğu. Sahan altlığı. Döşenecek şey. Döşeme.
Hande: 1. Açılış, açılma. 2. Gülüş, gülme / alay etme, eğlenme
Hale: Ayın çevresinde görülen ışıklı halka
Hanbike: Hükümdar karısı.
Hanifi: Doğru, temiz, pak. İslam dinine sımsıkı bağlı olan kimse. İslamiyetten önce tek Tanrı’ya inanan.
Hanbek: Güçlü, kuvvetli hükümdar.
Hanbey: Hükümdar ve bey.
Hanzala: Eshâb-ı kirâmdan Hanzala hazretleri. Uhud şavaşında şehit olmuştur. Hanzala hazretleri henüz yeni evlendiği günün gecesi, Uhud harbi haberini alır almaz boy abdesti alma fırsatını bulmadan Uhuda gitmek üzere hemen sahâbenin arkasından koşmaya başlamış ve eshâbının arasına katılmıştır. Uhud Savaşı´nda şehit olmuştur.
Hannibal: Değerli
Hanalp: Yiğit, cesur hükümdar.
Hanani: Benim lütuf benim merhamet
Han: 1. Eski Türklerde kağana bağlı veya kendi başına buyruk, ikinci derecede bir devlet başkanı. 2. Osmanlı Padişahlarının adlarının sonuna getirilen san.
Hananel: Tanrı'nın uzlaştırılması
Hanefi: Allah´ın birliğine iman eden.
Haniel: Tanrı'nın lütfu
Hanif: 1. İslam dinine sımsıkı bağlı olan kimse. 2. İslamiyetten önce tek Tanrı´ya inanan.
Hanedan: Peygamber, hükümdar veya devlet büyüğü gibi bir kimseye dayanan soy, büyük aile.
Hanan: Tanrı'nın sevgili / Hediyelik, Bağışlama, şefkat, hassasiyet
Hankan: Han soyundan gelen kimse.
Hananiah: Yahve kefaret
Hansoy: Han soyundan gelen kimse.