İsminize en uygun ismi bulmak ister misiniz?
Hanife isminin anlamı: Allah’ın birliğine inanan, iman eden. Hanife ismi Arapça kökenli bir Kız ismidir.
Hanife İsminin Anlamı Nedir? Hanife İsminin AnaliziHanbeğendi: "Hanın hoşuna gitti anlamında kullanılan bir ad.
Hanbiken: Hükümdar karısı. - bk. Hanbike
Akife: 1. Bir şey üzerinde azimle duran, sebatlı, kararlı. 2. İbadet eden hanım.İbadet eden, ibadetle uğraşan kadın.
Hanife: Allah’ın birliğine inanan, iman eden
Teşrife: Şereflendirme, onurlandırma.
Hanüman: 1. Ev bark, ocak, yuva. 2. Ev halkı, çoluk çocuk.
Hanbike: Hükümdar karısı.
Kadife: 1. Yüzeyi belirli uzunlukta bırakılmış ham madde lifleriyle kaplı, parlak, yumuşak kumaş. 2. Yumuşak, sakin, iyi huylu.
Hanameel: Tanrı'dan gelen lütfu, Tanrı'nın bir armağanıdır
Nazife: 1. Temiz, pak. 2. Zarif, kibar.
Münife: Yüksek, ulu, büyük.
Hanım: Soylu kadın, bayan
Şerife: Şerefli, kutsal. ,mübarek ,Soylu temiz.
Handan: Gülen, şen
Latife: Yumuşak, hoş nazik / Espri, şaka
Hankız: Hükümdar kızı.
Hanzade: Hükümdar çocuğu
Hani: Mutlu, mutlu, sevinç
Arife: 1. Bilen, bilgili.2. Belirli bir günün, olayın bir önceki günü veya ona yakın günler.
Afife: Namuslu, iffetli, temiz ve dürüst
Hanne: Hz. Meryem’in annesinin ismi. (Kaynak Bilinmiyor)
Hanzale: Zakkum. Zakkum ağacı. Ebu Cehil karpuzu denilen portakal büyüklüğünde mevyesi çok acı bir nebat. Karga kabağı diye de adlandırılır.
Hanbegüm: Hanın karısı, hükümdar eşi
Raife: Acıyan, esirgeyen, merhametli.
Anife: Gençlik çağının başlangıcı. Kuran’da Muhammed suresi 16. ayette geçer.
Hannan: En merhametli, çok merhamet eden, rahmetlerin en güzelini gösteren. Rahman ve Rahîm olan ve çok merhametli olan Allah’ın isimlerinden birisi.
Kâşife: Bulan, keşfeden, bulucu.
Hanna: Tanrı'nın Grace
Hatife: 1. Sesi işitilip de kendisi görünmeyen kimse. 2. Çağıran, seslenen.
Hande: 1. Açılış, açılma. 2. Gülüş, gülme / alay etme, eğlenme
Zarife: Güzel, şık, ince. Nazik ve hoş konuşan, ince ve hoş tavırlı olan kimse, kibar. İnceliği, latifliği ile hoşa giden.
Elife: 1. İstenilen, alışılan şey. 2. Alışılmış, alışkın.
Hansa: Kuğu.
Hansultan: Hükümdar ve sultan.
Radife: Dinsel inanışa göre kıyamette üfürülecek surun ikincisi.
Hanımkız: Ağırbaşlı kız.
Hanani: Benim lütuf benim merhamet
Han: 1. Eski Türklerde kağana bağlı veya kendi başına buyruk, ikinci derecede bir devlet başkanı. 2. Osmanlı Padişahlarının adlarının sonuna getirilen san.
Hanif: 1. İslam dinine sımsıkı bağlı olan kimse. 2. İslamiyetten önce tek Tanrı´ya inanan.
Hannibal: Değerli
Hanbek: Güçlü, kuvvetli hükümdar.
Hananiah: Yahve kefaret
Hansoy: Han soyundan gelen kimse.
Hanefi: Allah´ın birliğine iman eden.
Hanifi: Doğru, temiz, pak. İslam dinine sımsıkı bağlı olan kimse. İslamiyetten önce tek Tanrı’ya inanan.
Hanbey: Hükümdar ve bey.
Hanzala: Eshâb-ı kirâmdan Hanzala hazretleri. Uhud şavaşında şehit olmuştur. Hanzala hazretleri henüz yeni evlendiği günün gecesi, Uhud harbi haberini alır almaz boy abdesti alma fırsatını bulmadan Uhuda gitmek üzere hemen sahâbenin arkasından koşmaya başlamış ve eshâbının arasına katılmıştır. Uhud Savaşı´nda şehit olmuştur.
Hanedan: Peygamber, hükümdar veya devlet büyüğü gibi bir kimseye dayanan soy, büyük aile.
Hananel: Tanrı'nın uzlaştırılması
Halife: 1. Birinin yerine geçen kimse. 2. Hz. Muhammed´in vekili ve dünyadaki Müslümanların başı olan kimse.
Hankan: Han soyundan gelen kimse.
Haniel: Tanrı'nın lütfu
Hanalp: Yiğit, cesur hükümdar.
Hanan: Tanrı'nın sevgili / Hediyelik, Bağışlama, şefkat, hassasiyet